Vizyona girmesini dört gözle beklediğim filmlerden biriydi Elektrik Savaşları.... Thomas Edison'un ampulü icat etmesiyle ABD'de başlayan dağıtım ve patent mücadelesinin hikayesini anlatıyordu.
Edison ampulü icat etmişti ama önemli olan elektriği şehirlere en ucuz şekilde aktaracak sistemi bulmaktı. Bu konuda diğer mucitler George Westinghause ve Nikolas Tesla da büyük bir mücadele veriyordu. Edison'un 'doğru akım' tekniği güvenliydi ama uzun mesafelere ulaşması pahalıya mal oluyordu.
Westinghause ve Tesla'nın uyguladığı alternatif akım teknolojisi ise ölümcül olmasına rağmen ucuzdu. Edison, Westinghause'u alt etmek için onun alternatif akım tekniğinin ölümcüllüğünü kanıtlamak üzere idam infazlarında kullanılacak elektrikli sandalyeyi icat etti. Sonrası.... Sonrasını yazarsam filmin bütün büyüsünü kaçırırım. Ama izlemenizi şiddetle tavsiye ederim.
Asıl kafama takılan ise filmin 13 yaş sınırlaması ile vizyona girmesi. Oysa film, bilim adına son derece ilham verici, teşvik edici bir dile sahip. İçinde çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimini tehdit edecek bir görüntü, hatta ima bile yok. Ben olsam bu filmi çocuklara yasaklamak yerine, okullardan sinema turları düzenleyip öğrencilere bu filmi bedava izletirdim.
Filmi izleyip eve geldim. Haberleri açtım.
Bir de ne göreyim? Güneydoğu'da kaçak elektrik kullananlar, sayaçları kontrol etmek için köye gelen görevli ekip ile onların yanında bulunan kadın muhtarı linç etmeye çalışıyorlar.
O bülten 'genel izleyici' akıllı işaretiyle yayınlanıyordu.
Eh, anladınız siz onu...