Madem sözü müzikten açtık, devam edelim...
Ülkedeki müzik kalitesinin hızla irtifa kaybetmesinin nedenlerinden biri de şarkıların 'tamamen' ticari zihniyetle üretiliyor olması. Tek tek isimlerini saymama gerek yok. Başlıklar altında toplayıp bahsettikçe gözünüzde canlanacak, kulaklarınızda çınlayacak zaten o şarkılar.
TRİBÜN ŞARKILARI: Tamamen tribünlerde söylenip dillere pelesenk olması için kurgulanmış şarkılardır.
Kliplerinde forma giyilir, ellerde bayraklar sallanır.
NİKAH ŞARKILARI: Düğün salonlarında ilk dans müziği olarak çalınması için özellikle yapılmış şarkılardır.
MAGAZİN FONU ŞARKILARI: Magazin programlarında fon müziği olarak kullanılması amacıyla bestelenirler. Özellikle tatil beldelerinin isimleri geçirilir ki, yazın yayınlanan magazin programları onlardan vazgeçemesin.
ERGEN ŞARKILARI: Sokak ağzıyla yazılan şarkılardır.
Fiillerinde genellikle 'Yapıcam, edicem, öpücem' filan yer alır.
SLOGAN ŞARKILAR: Sosyal medyada slogan olarak kullanılma potansiyeli barındıran aforizmalardan oluşturulur. Pek çoğu kamyon arkası yazılarından bile hallice değildir.
ÇEMKİREN ŞARKILAR: Aşk acısını kanırtıp kanatmaya aracılık eden şarkılardır.
Bunu yaparken eski sevgiliye hakaret etmek, sövmek, aşağılamak serbesttir.
Ee, şarkılar ruhunu yitirip 'ticari proje' ya da 'mühendislik' haline gelince, Fatih Bulut'un şarkısındaki gibi 'gençliğimizin talan olması' da kaçınılmaz oluyor tabii...