Habertürk'e röportaj veren Hülya Koçyiğit'in söyledikleri herkesi şaşırttı. 1969 yılında, futbolcu eşi Selim Soydan ile birlikte, doğum ücretini ödeyemedikleri için hastanede bir hafta boyunca rehin kalmışlar.
Düşünün, o yıllarda Hülya Koçyiğit ülkenin en önde gelen sinema oyuncularından biri. Selim Soydan ise Fenerbahçe'nin en ünlü oyuncularından.
Ama birleştirdikleri birikimleri, hastane parasını ödemeye yetmiyor.
Peki ya günümüzün artistleri ve futbolcuları? Dizi piyasasında bölüm başına rakamlar 70-100 bin lira arası.
Ünlü bir futbolcunun transfer ücreti 15-20 milyon dolar.
Haftada 80 bin lirayı cebe indirip de 'tükenmişlik sendromundan' şikayetçi olan oyuncularımız oldu. Dizi sürelerinin kısaltılması için meydanlarda 'Sömürüye son' diye pankart taşıyanlara bile rastladık. Peki ya bin lira aylıkla, sigortasız, günde 12 saat çalıştırılan tornacı çırağının 'tükenmişliğinden' haberi olan var mı?
Hülya Koçyiğit, Selim Soydan ve minicik bebekleri hastanede bir hafta rehin kalmış.
Şanssızlıkları, dünyaya 50 yıl önce gelmek. Şimdi olsa, pek çok ünlünün yaptığı gibi evlenip bebek sahibi olmayı 'fırsata ve kazanca' dönüştürürlerdi.
Özel hastaneler, ünlü çifte kendi servislerinde doğum yaptırtabilmek için birbirini ezerdi. Para ödetmek de neymiş; üste para verirlerdi vallahi! Bir mobilyacı ya da bir bebek bezi firması; doğumdan aylar önce ünlü çiftle sponsorluk anlaşması imzalar, reklamlarında oynamaları karşılığında onları paraya pula boğardı. Bugün örneklerine hemen her reklam kuşağında rastladığımız gibi...
Vay ki dünyaya zamansız gelene...