Bu hafta 'Çukur' dizisi adeta oyunculuk resitali gibiydi. Hemen her oyuncu kendini aştı. Gazeteci aşkını suikasta kurban veren 'Aliço'nun (Rıza Kocaoğlu) yıkıldığı sahne yüreklere kazındı. 'Medet'in (Mustafa Kırantepe) öldü zannettiği ağabeyi 'Vartolu' (Erkan Kolçak Köstendil) ile karşılaştığı sahne müthiş trajikomik tonlar taşıyordu.
Ama 'İdris Baba' (Ercan Kesal) ile sonradan oğlu olduğunu öğrendiği 'Vartolu Saadettin' ('Salih') arasındaki hesaplaşma sahnesi, bana göre yılın akıllarda kalacak dizi karelerinden biri oldu. Babasız büyümenin ne demek olduğunu son derece ruh acıtıcı örneklerle dile getiren 'Vartolu', eminim ekran başındaki pek çok izleyiciye gözyaşı döktürmüştür.
Bu arada 'Vartolu' karakteri, Erkan Kolçak Köstendil'in oyunculuk kariyerinde muazzam bir tramplen oldu. Kim bilir kaç yapımcı ve yönetmen 'Çukur bitse de şu adamı başrole oturtsam' diye hayal kuruyordur.
Bu haftanın gözüme batan çapağına gelince...
Gazeteci 'Hale'yi (Elif Doğan) eski pazar yerinde, evlerin ortasında dürbünlü tüfekle vurup öldürüyorlar.
Kızın kanlar içindeki cesedi dakikalarca orada dururken, 'Aliço' ve 'Yamaç' (Aras Bulut İynemli) etrafında ağıtlar yakarken, mahalle sakinlerinden bir Allah'ın kulu da çıkıp 'Ne oluyor burada yahu?' demiyor...
Tamam, cümleten dehşete, vahşete, cinnete alıştık ama o kadar da değil yani...