Yeni genel müdür İbrahim Eren'le birlikte TRT'de pek çok şeyin değişeceğine inananlardanım. Eren, kafasındaki yeni TRT'yi geçenlerde 5. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali kapsamında gerçekleştirilen 'TRT'de Tanıdık Var mı?' adlı panelde anlattı. TRT'nin artık daha şeffaf bir yapıya sahip olduğunu belirten Eren, şöyle konuştu:
"TRT'nin bir üyesi olmadan önce masanın diğer tarafındaydım, yani elimde dosyalar ile TRT'ye animasyon projeleri de sundum. Hatta bir proje için Eminönü'ne gidip ciltlettirdiğim kadife bir dosyamı güzel bir anı olarak hâlâ saklıyorum. TRT bünyesine adım attıktan sonra ise şunu fark ettim: TRT'nin dışarıda sahip olduğu 'Tanıdığın varsa işin olur' algısı doğru değil. Çünkü sunulan projeler birbirine çok benziyor. Başlığı aynı olan projelere bile denk geldim. Günümüzde orijinal fikir bulma zorluğu yaşıyoruz. Attığımız adımlarla TRT algısını taşıyacağımız yer, 'TRT'de tanıdığın varsa, bu durumun yaratacağı tek avantaj o kişinin yanına gidip çaykahve içebilmek' olacak. Bunun için yoğun bir biçimde çalışıyoruz." Yaşa genel müdürüm! TRT için yapılacak en hayırlı iş, yıllardır yerleşen bu 'çirkin imajı' imha etmek olacak. Bu arada TRT'nin yeni dizi projeleri 'Kut'ül Amare', ilk futuristik dönem dizisi '2150' ve Bosna Hersek'in kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç'in gerçek yaşam öyküsünü anlatan mini dizi 'Aliya'yı büyük bir heyecan ve sabırsızlıkla bekliyorum.