Bültenlere düşen haber tüyler ürperticiydi: 'İstanbul'da düzenlenen rüşvet operasyonunda, kamyon ve mikserlerin ağır tonajlı yük taşımalarına ve yasak olan saatlerde trafiğe çıkmalarına izin verdiği öne sürülen 60 trafik polisinin de aralarında bulunduğu 114 kişi gözaltına alındı.'
'Tuzun koktuğundan' filan bahsetmeyeceğim. Çok daha 'vahim' bir duruma dikkat çekeceğim: İstanbul trafiğinin başına bela olan 'sarı hafriyat kamyonları terörünün' son yıllarda kaç can aldığını bilen yok. Gerçek ise trafikte dev cüsseli, sarı renkli bir 'canavarın' dolaşıyor olduğu. (İşini hakkıyla yapan şoför kardeşlerimi ve fedakar polislerimizi tabii ki tenzih ediyorum) Gün geçmiyor ki, sarı kamyonların ya da beton mikserlerinin karıştığı ölümlü bir trafik kazası bültenlere düşmesin. Kazaların pek çoğu da kapasitelerini aşan yük nedeniyle frenlerinin patlamasından ya da şoförün hakimiyeti kaybetmesinden kaynaklanıyor. Diyeceğim o ki; o polisler sadece 'rüşvet almakla' yargılanırsa, adalet terazisinin bir kefesi eksik kalacak. Hatırlatayım istedim...