Darbe girişimi alelacele saat 21.30'da değil de, planlandığı gibi 03.00'te başlasaydı...
O kahraman astsubay, darbenin beyni olan paşayı alnının ortasından vurmasaydı...
Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları, darbecilerin baskısına boyun eğseydi...
Cumhurbaşkanlığı yetkilileri, hain baş yavere Marmaris'teki otelin yerini ve uçağın uçuş kodunu verseydi...
Suikast timi, Marmaris'teki otele 15 dakika önce ulaşsaydı...
Başbakan Binali Yıldırım'ın konvoyu, Ankara yolunda önünü kesen tanklardan kurtulamasaydı...
Başbakan Yıldırım, televizyona bağlanıp halkı direnmeye çağırmasaydı...
CNN Turk Ankara Temsilcisi Hande Fırat, minik kızı sayesinde akıllı telefonundaki FaceTime uygulamasını öğrenmeseydi...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CNN Türk canlı yayınına bağlanıp halkı sokaklara, meydanlara, havaalanlarına çağırmasaydı...
Necip Türk halkı, Başkomutanı'nın peşinden sokaklara çıkıp, darbecilerle göğüs göğüse çarpışmasaydı...
Parti ayrımı gözetmeksizin, her görüşten milletvekili, bombalanan TBMM'nin çatısı altında birleşip, 'birlik beraberlik' mesajı vermeseydi...
TÜRKSAT, Türk Telekom, Digiturk ve D Smart gibi son derece kritik yayın merkezleri ele geçirilse ya da imha edilseydi...
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın talimatıyla, müezzinler cami hoparlörlerinden verdikleri selalar ile en etkili iletişimi sağlamasaydı.
Kahraman Türk polisi, vatandaşıyla el ele verip darbecilere karşı fedakarca direnmeseydi...
Gerçek Türk askerlerini oluşturan ordunun geri kalan yüzde 98 buçukluk bölümü, demokrasiye inanmış olmasaydı...
Ya sen bu yazıyı okumaya fırsat bulamayacaktın sevgili okurum, ya ben burada olmayacaktım...