Konumuz yine Survivor 2016. Nasıl olmasın ki! Türkiye'nin yarısı seyrediyor, diğer yarısı yorum yapıyor. Koca hafta içinde reytinglerde Survivor 2016'nın üzerine çıkabilen sadece iki dizi var: Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz ve Kurtlar Vadisi Pusu... Yani bu da demek oluyor ki, Survivor 2016'daki kıyasıya rekabet ve entrikaya ancak 'mafya raconları' kafa tutabiliyor!
Madem Türkiye'miz, Survivor 2016 ile yatıp kalkıyor, öyleyse ahkam kesmeye devam...
Efendim, Dominik'te adalar birleşti.
Mücadele biraz daha 'bireysele' dönmeye başladı.
Durum böyle olunca, Survivor 2016 için neredeyse iddia kuponları doldurulmaya başlandı.
Yıllardır bu yarışmayı dikkatle izleyip yorumlayan biri olarak benim de bazı öngörülerim var tabii. İlk başlarda Atakan kesin favorimdi. Ancak ilerleyen haftalarda oyunlar yerine Ezgi'ye odaklanınca hem performansı düştü, hem de sert duruşu eğilip bükülmeye başladı.
Semih ise Gönüllüler'den ayrılıp Ünlüler takımına transfer olunca antipatiyi sempatiye dönüştürmeyi başardı. Malum, bizim halkımız 'mağduru' sever, koruyup kollar. Semih de halkın bu zaafını iyi kullandı ve prim yaptı. Ayrıca bizim millet biraz slogancıdır. 'Tekeeeer tekeeeeer gidecekleeeer' lafı, vatandaşın dilinde marş oldu.
Bu durumda Semih'in benim için Kıbrıs'ta ilk ikiye kalması kesin hale geldi. Hatta şampiyonluğun güçlü bir favorisi oldu.
Bu kanıya varmama neden olan ise yakın çevremden edindiğim izlenimler. Kiminle Survivor 2016 muhabbeti yapsam, "Ayy ben Semih'i tutuyorum" diyor. Demek ki milletin en çok 'beyin cerrahına' ihtiyacı varmış!
(Bkz: Yeter dizisinin beyin cerrahı Yekta'nın (Yurdaer Okur) giderek artan popülerliği..) Final için bir diğer favorim ise Nagihan... Şu anda yarışmanın en parlak rengi. Ama en büyük rakibi de kendisi. Giderek ihtirasa dönüşen aşırı hırsı, ilerleyen haftalarda çevresini saracak bir antipati halesine dönüşebilir.
Ayrıca bizim millet, emzikli bebesini bırakıp Survivor 2016 adasına koşan bir anneyi kabul etmekte güçlük çekiyor. Sadece bu sebep bile, girdiği ilk eleme potasında Nagihan'ın adaya veda etmesine neden olabilir. Aslına bakarsanız, Nagihan'ın adada olmasına ben de şaşırıyorum. Eğer mesele 500 bin liralık ödül ise bir milli atletin bunu ıssız adada aramasına ne gerek var? Olursun Avrupa, dünya, olimpiyat şampiyonu, hem Atletizm Federasyonu'nun ödül olarak verdiği altınlara kavuşursun, hem de bütün milletimize gurur yaşatırsın..