İzleyiciyi canından bezdiren reklam bombardımanı, sinemada da tüm şiddetiyle devam ediyor. Seansa yetişmek için koştura koştura salona dalıyorsunuz, o da ne? 25- 30 dakikayı bulan reklamların sonu gelmiyor. Ben birkaç kez gişedeki görev- lilere film önündeki reklamların süresini sordum, pek çoğu doğru yanıt veremedi.
İster istemez o eziyete katlanmak zorunda kaldım. Diyelim ki reklam süresini öğrendiniz, ona göre salona biraz geç girdiniz; o zaman da önceden yerine oturmuş diğer seyircileri rahatsız etme sorunu var. Ayrıca filmin süresine göre seansın ardından yaptığım pek çok programa da uzun reklam kuşakları yüzünden geç kaldım.
Ben ne yapacağımı kara kara düşünürken, avukat Cevat Kazma'dan bir not geldi.
Avukatımız, filmin bilet üzerinde yazan sürede başlamaması halinde izleyicinin parasını geri alabileceğini söylüyordu. 'Peki salonların bu kadar süre reklam yayınlamaları yasal mı?' sorusuna yanıt veren avukat Cevat Kazma, reklam süresi açısından bir kısıtlama-denetim olmadığını ancak filmin bilette belirtildiği saatte gösterime başlamamasının hizmeti 'ayıplı' hale getirdiğini belirterek ekledi: "İzleyici zamanında başlamayan filmden çıkıp bilet parasını geri alabilir. Film bedeli Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri aracılığıyla işletmeden talep edilebilir."
Filmin belirtilen saatte başlayacağını umarak salona giren izleyicinin yetişmesi gereken bir programı olduğunda, reklam süreleri nedeniyle geç kalabildiğini de belirten avukat Cevat Kazma, gecikme sebebiyle oluşabilecek masrafların da salon işletmesinden talep edilmesi gerektiğini söyledi.
Benden uyandırması; hakkınızın peşine düşerseniz, halkı hiçe sayan reklam fırsatçılarına sıkı bir ders verebilirsiniz.