Olacak şey değil... İçinde evlilik dışı ya da babası belli olmayan çocuğun bulunmadığı yerli dizi yok gibi... Kurtlar Vadisi'nden Güneşin Kızları'na, Gecenin Kraliçesi'nden Aşk Yeniden'e, Karagül'den Paramparça'ya kadar, ekrandaki yerli dizilerin hemen hepsinde senaryonun omurgasını bu soy sop karışıklığı oluşturuyor.
Yurt dışında dünyaya getirdiği bebeğine Türkiye'de sahte baba arayan mı istersiniz, babasından sakladığı çocuğu başka aileye veren mi, çalıntı spermle çocuk dünyaya getiren mi; 32 kısım tekmili birden rezillik dizilerde cirit atıyor. Durum öyle bir hal aldı ki; sanırsınız gizli bir el, diziler aracılığıyla evlilik ve aile birliği gibi kutsal müesseselere karşı savaş açmış, evlilik dışı çocuk yapmayı neredeyse 'özenilecek' bir davranışa dönüştürmek için mücadele vermeye başlamış. Durum öyle vahim bir hal aldı ki; ekran başındaki aileler, öz be öz evlatlarından şüphe eder hale geldi. Eminim, bir araştırma yapılsa, DNA testi için kliniklere başvuranların sayısında muazzam bir artış olduğu ortaya çıkacaktır. DNA testi yapan sağlık kuruluşları; bence cirolarını büyüten yerli dizi senaristlerine şükran ve takdir beratı vermeliler!
Konuyla ilgili en vahim örnek ise Gecenin Kraliçesi dizisinin son bölümünde yaşandı. Kartal, dört yıl önce birliktelik yaşadığı Selin'in çocuğunun kendisinden olduğuna kanaat getirdi. Bunun için çocuğun saç örneğinden DNA testi yaptırdı. Ama Selin ondan önce davranıp bir klinik çalışanının marifetiyle raporu değiştirtti. Millet artık klinik raporlarına da güvenemeyecek yani. Alın size katlamalı şüphe, kaygı ve güvensizlik duygusu...