atv'nin yeni dizisini haftalar önce bu sütunlarda anonslamış ve özellikle kadın seyircileri ekrana bağlayacağını söylemiştim.
Dizi, pazar akşamı izleyici ile buluştu ve sezona neredeyse sansasyonel bir giriş yapmayı başardı. Ertesi gün tanıdığım hemen herkes 'Evli ve Öfkeli'nin karakterlerini konuşuyordu.
Dizi; farklı çevrelerde yetişmiş, hayat görüşleri birbirinden değişik dört kadının, kendilerini aldatan eşlerine karşı giriştikleri ortak operasyonu ve intikam yemeğini soğuk yemek için başvurdukları ince taktikleri anlatıyor. Durum böyle olunca da kadınları can evinden vuruyor. Malum, aldatılmak her kadının kabusu. Daha önce aldatılmış olan ya da halihazırda aldatıldığını düşünen ne kadar kadın izleyici varsa, dizideki dört kadından en az birini kendine rol model edinip onun yolundan gideceğe benziyor.
Dizide kadınların oluşturduğu 'Dört yapraklı yonca'yı canlandıran oyuncular akıllıca seçilmiş. Birce Akalay (Esra), Yıldız Çağrı Atiksoy (Mine) ve Ayça Erturan'ın (Dilek) daha ilk bölümden kendilerine kalabalık hayran grupları edindiklerini tahmin ediyorum.
Ama biri daha var ki, önümüzdeki bölümlerde bence diziyi izletecek başlıca cazibe noktası olacak: 'Seray' karakterine can veren Ebru Cündübeyoğlu...
Oyunculuğun demlenmesi bu olsa gerek. Bir de genç ve güzel kalmasının sırlarını kitap yapsa, best sellers olur vallahi!
Eminim, diziyi izleyen hanımlar hemen her sahnenin sonunda, 'Erkek değil mi işte...' diye başlayan cümleler kurup hemcinslerimin kulaklarını çınlatımışlardır.
Gelin görün ki; dizideki dört kadının kocalarını ayartıp hayatlarını alt üst eden de bir başka dört kadın...
Bence 'Kadın, Kadının Kurdudur' ismi, diziye daha çok yakışırdı...