Garip bir millet olduk... Hayattaki en büyük idealimiz, televizyonda bir şekilde görünmek ya da sosyal medyada 'like' (beğeni) almak oldu... Plajda boğulmuş adamın cesedini fon alıp 'selfie' çekmek ve bunu Facebook ya da Instagram'da paylaşıp 'like' beklemek gibi acayip bir duygu çöplüğünde eşeleniyoruz...
Okurumuz Zekeriya Kırmaç da meseleye televizyon üzerinden yaklaşmış. İşte okurun 'görünmek' adına karakter açısından nasıl 'görünmez' olduğumuzu anlatan tespiti:
"Benim canımı sıkan konu; sayın Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu'nun iftar programıyla ilgili. Seyirci ağlayarak çok dramatik bir soru sorarken, yakınında ve arkasında görüntüye giren duyarsız insanların tuhaf tuhaf el kol sallamaları, gülmeleri beni çok rahatsız ediyor. Bir önlem alınamaz mı acaba? Örnek; 29 Haziran programında bir vatandaş 10 yıldır ziyaretine gelmeyen oğluna ağlayarak sitem ederken, yanındakilerin haline bakar mısınız? Hayırlı Ramazanlar..."