TRT bu sezon müthiş bir dizi atağı başlattı. Büyük sükse yapan Diriliş: Ertuğrul'un ardından bu kez bir başka dönem dizisi Filinta da ekranda arz-ı endam eyledi.
Gölgede kalmasına rağmen büyük beğeni ile izlendiğini tespit ettiğim Yeşil Deniz, akranları teker teker ekrandan elini eteğini çekmesine rağmen dimdik ayakta kalmayı başaran Seksenler ve güçlü rakiplerinin arasından sıyrılarak reyting listesinin tepelerine tutunmayı başaran Zengin Kız Fakir Oğlan'ı da katarsanız; 2014 gerçekten de TRT'nin diziler kulvarındaki 'diriliş' yılı oldu diyebiliriz.
Filinta, dönem dizisi gibi dursa da, tilkilerin kuyruğunu birbirine bağlaya bağlaya günümüze uzanıyor. O dönemde yaşanan pek çok olay ile bugünün aktüalitesi arasında ilişki kurmak için tarih ya da siyaset profesörü olmaya gerek yok.
O dönemde de içerideki ve dışarıdaki düşmanlar, devletin can damarlarını kesmeye çalışıyorlar. İlk hedef ise emniyet ve istihbarat teşkilatları... İlk bölümde Filinta Mustafa'nın nasıl kalleş bir tezgaha sürüklendiğine şahit olduk. Ve gördük ki, 'kumpas' bizim ata sporumuz!
Abartısız oyunculuklar, diziye gerçeklik kattı. Dış çekimlerdeki plato tasarımları, kullanılan kostüm ve aksesuvarlar; 'kamu yayıncısına' yakışacak görkem ve titizlikle hazırlanmış. Grafik tasarımlar da belli ki usta ellerden çıkmış. Ağır gösterimli aksiyon sahneleri, dilimde usta işi 'çizgi roman' tatları bıraktı. Filinta, bu haliyle Ustura Kemal'in ekranda temize çekilmiş hali gibiydi. Başarıdaki en büyük pay ise bana göre ekranlara muhteşem bir dönüş yapan usta yönetmen Kudret Sabancı'ya ait.
Diriliş: Ertuğrul dizisiyle ilgili yaptığım ilk yorumda "Dizideki diyaloglar Osmanlıca olsa, Türkçe altyazı ile verilse, nasıl da gündem oluştururdu" demiştim. Filinta'cıların kulağına mı gitti ne? Bir de baktım Karaköy Limanı, Dolmabahçe Sarayı gibi mekan isimlerinin yanına Osmanlıca'sı iliştirilmiş!