Başlığı görüp de, hakarete girişmek için ağzını açanların, kalemini bileyenlerin hevesini kursağında bırakacağım ama konumuz Cumhurbaşkanlığı seçimi değil. Başlıkta adını andığım kişi de Başbakan Erdoğan değil, Yılmaz Erdoğan...
Gazetecilikte buna 'olta başlık' denir. Haşa, siz değerli okurları 'avlanacak balık' gibi gördüğümden değil, mesajın ve fikrin 'şiddetini' artırmak ve 'gündemden azami ölçüde yararlanmak' için başvurduğum bir yöntemdir.
Efendim, Yılmaz Erdoğan'ı banka reklamlarında gördükçe içim sızlıyor. Bu kadar yetenekli, bu denli yaratıcı bir oyuncu neden televizyondan uzak kaldı diye üzülüyorum...
Bir Demet Tiyatro yıllar sonra ikinci kez çekildiğinde reyting açısından başarısız olunca, Yılmaz Erdoğan da ekrana sırtını dönüp sinemaya yöneldi.
Sadece yetiştirdiği BKM Mutfak oyuncularının ekran başarısıyla gururlanır oldu.
Erdoğan'ın tercihi, televizyon adına kötü oldu olmasına da, sinemamız bundan çok şey kazandı. Erdoğan, Kelebeğin Rüyası gibi bir 'başyapıt' kazandırdı sinemamıza... Ancak ben Yılmaz Erdoğan'ın 'Artık televizyon gibi uçucu işler yerine, sinema sanatına hizmet edeceğim' gibi üstten bir bakışı benimseyeceğini düşünmüyorum. Mutlaka en doğru projeyi ve bunu hayata geçirmek için en uygun zamanı kolluyordur. Mesela diyorum; Yılmaz Erdoğan yanına yine Demet Akbağ'ı, yetenekli eşi Belçim Bilgin'i, BKM Mutfak'ın sağa sola dağılan oyuncularını alsa ve bize tadımlık değil, doyumluk bir dizi yapsa da kendini daha fazla özletmese... Cumhurbaşkanlığı seçimini bilmem ama Erdoğan böyle bir dizi ile gelirse, yeni sezonda benim tek adayım olur.