Kadına şiddet, uzun süredir dizi senaryolarının vazgeçilmez unsurları arasında. Okurumuz Ceren Karaca da 'dizi dizi şiddeti' sıralamış. Beni Böyle Sev'de Reha, kız kardeşi Eda'yı, Beni Affet'te Cesur, kız kardeşi Şebnem'i fena halde hırpalıyor. Karagül'de Kendal, karısı Özlem'i, teyze kızı Narin'i, sonra kız kardeşi Melek'i tartaklayıp odalara kilitleyince, okurumuz isyan etmiş. Demiş ki, "Dizilerin verdiği mesaj, geldikleri son nokta belli: Erkekler ne derse yapın, yoksa sürüklene sürüklene kilit altına alınırsınız..."
Dizilerde aile içi şiddet sahnelerinin arttığı muhakkak. Peki yumurta mı tavuktan, yoksa tavuk mu yumurtadan? Yani senaristler etraflarında gördükleri, haber bültenlerinde ya da gazete sayfalarında rastladıkları kadına şiddet olaylarından mı etkileniyorlar, yoksa erkekler sıkça işlenen bu konular yüzünden mi şiddeti sıradanlaştırıp çoğaltıyorlar? Acaba eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmemek için bu tür olaylar belli bir filtreden mi geçirilmeli, yoksa farkındalık oluşturmak adına daha mı çok gündeme getirilmeli?
Görünen o ki, artık bu kirli değneği 'ortasından' tutmak bile zorlaşıyor...