Kim ne derse desin, ben bu kadını seviyorum. Saçı, başı, makyajı, oyunculuğu, programcılığı, şarkıcılığı ve anneliği bir yana... Onun kalp zarı yerine kadife ile kaplanmış yüreğini seviyorum en çok...
Yanına beş paket lokum alıp yaşlılar yurdunu ziyarete giderken, tanıdığı ne kadar magazinci varsa telefonla arayıp haber verenlerin bulunduğu şu coğrafyada iyilik yaparken gözü en çok parlayan o... Çünkü asla karşılık beklemeden yapıyor yapacağını...
Daha geçen hafta Show TV'deki gündüz programında amansız bir hastalığın pençesinde ailesiyle birlikte kıvranan çocuk için, iki saatte 3.5 milyon lira toplayıp inanılmaz bir iş yapan da o...

GÖNÜLDEN YARDIM
Anlı şanlı sanatçıların katıldığı yardım gecelerinde pek çok bulunmuşluğum var.
Bu kadar kısa sürede bu kadar çok ve gönülden yardım toplandığına şahit olmadım. 'Gönülden' deyişimin sebebine gelince; canlı yayında mangalda kül bırakmayıp 100 binler bağışladığını söyleyenlerin ertesi gün tahsilat anı geldiğinde 'Dün çok sarhoştum, ne dediğimi bilmiyorum' dediğini, böylece toplandığı varsayılan yardımların bir gün sonra yarısının bile kasaya girmediğini iyi bilirim de ondan...
Gülben'in topladığı yardım ise ilan edilenin 'tıpkısı ve aynısıyla' ulaştı aileye...
Çünkü Gülben gibi, yardıma koşanlar da 'sahici' idi...

20'NCİ ANAOKULUNU AÇTI
Pek çok sanatçı geçen hafta sonu Bebek'te üç-beş tur atarken; Gülben, Konya yollarındaydı. Tam 20'nci (yazıyla yirminci) anaokulunu açtı, çocuklar gülsün diye... Ertesi gün ve bir sonraki gün şöyle gazetelere, magazin programlarına bir göz attım yazan, konuşan var mı diye... Yoktu.
Doğrusu hiç şaşırmadım. Çünkü açılışı yaparken, motosikletten düşmemişti Gülben!
Peki o haberin yerine ne vardı? Gülben'in temizlik firması reklamında hafiften eteği açılmış. Başlık: Temiz frikik!
Sevgili dostlar, haberleri etek altında aramaktan vazgeçelim artık. Çocuklar gülsün diye...