GANİ Müjde komedilerini severim. Her ne kadar devamlılık konusunda biraz sıkıntı yaşıyor olsa da, içindeki hınzır yaratıcılık beni her zaman etkiler. Bu yüzden sevgili Gani'nin senaryosunu yazdığı Kanal D'nin yeni güldürü dizisi 'Ankara'nın Dikmeni'ni hevesle izlemeye başladım. Gani, yine öyküsünü; halkın gerçek konuşma dilinden ve 'öz mizahından' damıttığı esprili diyaloglarla süslemesini bilmişti. Her ne kadar 'Ankara'nın Dikmen'i...' diye başlayan malum tekerlemenin sonu, antipatik bir kafiye ile noktalanıyor olsa da, bunu zihnimden hızla kovalayıp ekrana odaklanmaya çalıştım.
Bülent Emrah Parlak, iyi bir oyuncu. Zaten öyle olmasa, BKM mutfağından çıkıp hızla şeflik mertebesine erişerek, dizi ve filmlerden teklif üstüne teklif almazdı. Ancak özellikle uçak sahnesinde bizim Dikmen'i, Recep İvedik'e fazlaca benzettim. Ama Gani Müjde ve Bülent Emrah Parlak'ı eleştirmek yerine, herkesi etkilemeyi başaran Şahan Gökbakar'ı tebrik etmek gerekiyor sanırım.