Mimar Sinan Lisesi'nden aranıp da 'Öğrencilerimiz sizi Yılın Mimar Sinan'ı seçtiler Yüksel Bey, ödül törenimize bekliyoruz' dediklerinde ilk tepkim, "Haşa, estağfurullah" oldu. Öyle ya; Mimar Sinan kim, ben kim?
Bırakın Yılın Mimar Sinan'ı olmayı, keşke ustanın eserlerinde bir tuğla olabilsem...
İlk şoku ve Koca Sinan'ın omuzlarımdaki ağırlığını atlattıktan sonra detayları öğrendim.
Meğer okul, her sene Yılın Mimar Sinan'larını seçermiş. Alanlarında en başarılı olanlar, okulun öğrencileri arasında yapılan anket sonucunda Yılın Mimar Sinan'ı unvanıyla onurlandırılırmış.
Bu yıl ilk kez kategoriye dahil edilen 'Televizyon Eleştirmeni' alanında da ödül naçiz kulunuza nasip oldu.
YILDIZ GENÇLER
Okulun verdiği eğitimin ruhuna son derece uygun bir mekanda, Yıldız Şale Köşkü'nde yapılan ödül töreninin yıldızı ise ne Gülben Engen, ne Yıldırım Mayruk, ne Ahmet Mümtaz Taylan, ne de bizim gruptan ödüllere layık görülen mesai arkadaşlarım Sevilay Yükselir ile Bekir Hazar'dı.
Okulun muhteşem orkestrasının eşlik etiği solist öğrenciler Şebnem ile Aziz'in performansını hepimiz ayakta alkışladık. Ben bir kaç yıl önce bu orkestranın birinci seçildiği Liselerarası Müzik Yarışması'nda jüri üyeliği yapmıştım. İlgilenenlere küçük tüyo: Müzik prodüktörlerinin, yetenek avcılarının yerinde olsam, okulun prova sahnesinin önünden ayrılmazdım!
YAŞA SEN GÜLBEN!
Sevgili Gülben Ergen'in teşekkür konuşması sırasında ödülü Mimar Sinan Üniversitesi'nden aldığını sanıp defalarca 'üniversiteye' teşekkür etmesi ise gecenin en şirin gafıydı. Bu yıl da son derece anlamlı bir ödülle başladı. Siftahı Mimar Sinan'dan, bereketi Allah'tan...