Tabii ki bizim köşemiz dizilere kalite belgesi verecek bir kurum ya da kuruluş değil ama eğer böyle bir yetkim olsaydı, bu yıl ISO kalite belgesini Show TV'nin yeni dizisi Saklı Kalan'a verirdim.
Dizinin ilk bölümünü heyecanla bekliyordum. Çünkü hem senaryosu, hem de çekim hazırlıkları için yaklaşık 1.5 yıldır hummalı bir faaliyet sürdürüldüğünü biliyordum.
İlk bölümle ortaya çıkan 'görkem' bu çalışmaların boşa yapılmadığını ispatlar nitelikteydi.
GÖZ KAMAŞTIRAN DETAYLAR
Mekanlar, araç-gereçler, aksesuvarlar ve çekim teknikleri; ABD dizilerini aratmayacak, hatta gıpta ettirecek cinstendi. Helikopterler, özel jetler, deniz uçakları, yatlar, otomobiller, malikanelerin fon oluşturduğu hikaye; gerçekten de 'akıl uçuracak' bir ihtişamla izleyiciye sunuldu. Hava çekimlerinde hem normal helikopterlerin, hem de helikopter kameraların bir arada kullanılmasıyla ortaya muhteşem bir görsellik çıktı.
Mekan kullanımlarında ise adeta çağ atlanmıştı. Şişli'de bir iş merkezinin tamamı, bir yıllığına kiralanıp madencilik şirketinin genel merkezine dönüştürülmüştü. Aynı şekilde Anadolu Yakası'nda, İstanbul'un merkezinden bir hayli uzaktaki baş döndürücü malikane de bir yıllığına kiralanmış, her iki mekanın da içi hiçbir masraftan kaçınılmayarak 'seçkin bir gusto rehberliğinde' dekore edilmişti. Bunlar, dizilerdeki sözde holding yöneticilerinin mutfak raflarında plastik tabaklar görmeye alışkın biz Türk izleyiciler için gerçekten de 'çöldeki serap' gibiydi.
Bir de ilk kez holding sahiplerinin 'ne iş yaptıklarını' bu dizide gördük. Malum, benzer dizilerde şirket patronları gün boyunca kadın-kız peşinde koşup entrika çevirmekle iştigal eder, bu nedenle nasıl olup da para kazandıklarını hiçbirimiz bilemezdik.
Saklı Kalan'da ilk kez bir firmanın 'çalışma düzeninden, iş stratejilerinden' haberdar oluyoruz. Bunun için dizide madencilik sektöründe uzman iki danışmandan faydalanılmış. İleriki bölümlerde; yatırımcıları, rezervin nitelikli olduğuna inandırmak için kayalara altın kurşunlarla ateş eden ve bu yöntemle 'rezervi geçici olarak kıymetlendiren' madrabazlara bile rastlayacağız.
Bu denli zahmete girenin ise televizyona ilk kez iş yapan bir yapım şirketi olması da beni heyecanlandırdı. Zira son dönemde bazı 'ilkel' dizilerin reyting listelerinde üst sıralara tırmanması, yapımcıların şevkini kırmış, onları görece daha 'ucuz' yapımlara yöneltmişti. Umarım, Saklı Kalan'ın çiçeği burnunda yapım şirketi Esprit De Corps'un bu cesareti ve fedakarlığı, izleyici ile buluşur da, dizi sektöründe kalite yeniden 'öncelikli kriter' haline gelir.
Dizinin görsel cazibesinin ve akıcılığının üst düzeyde olmasında yönetmen Mehmet Ada Öztekin'in de rolü büyük.
Kuzey Güney'in ilk bölümlerini çekerek, bu dizinin ekranda tutunmasını sağlayan Öztekin, kendine has televizyon dilini bir kez daha konuşturmuş,
ROLLERE 'CUK' OTURMUŞLAR
Oyunculuklara gelince...
Belli ki, karakterleri canlandıracak oyuncuları seçmek için kılı kırk yarmışlar ve 'en isabetli' tercihleri yapmışlar. Öyle Bir Geçer Zaman ki'nin 'kitapçı'sı Muhammet Uzuner böyle bir başrolü çoktan hak etmişti. Gerçekten de 'enfes' oynuyor.
Baş kadın oyuncu için Melis Birkan'ın seçilmesi aslında büyük bir risk oluşturuyordu. Zira onun Issız Adam'daki baskın rolü kolay kolay unutulacak gibi değildi ve daha sonra rol aldığı dizilerin başarısını gölgelemişti. İlk kez onu izlerken aklıma 'Issız Adam' filmi gelmedi... Burak Sergen, 'işe yaramaz ağabey' rolünde muhteşem. Öyle bir oynuyor ki, karşısındaki genç oyuncuları da havaya sokuyor.
Akademi Türkiye'den gözbebeğim Özgür Çevik için ise objektif olmama imkan yok. O ne yapsa, hoşuma gidiyor. Ama sanırım onu takdir eden sadece ben değilim. Öyle olsa, her yeni dizisi heyecanla beklenmezdi. Burak Sağyaşar ve Neslihan Yeldan da rollerine 'kilit taşı' gibi oturmuşlar. Ama içlerinden biri vardı ki, izlemeye doyamadım. 'Babaanne' rolündeki Meral Çetinkaya'nın sahnelerini adeta iple çektim.
Sağlam hikayesi, akıcı kurgusu, fedakarca prodüksiyonu, rejideki özeni, kalburüstü oyunculukları ve ilk bölümün sonundaki müthiş sürprizi ile Saklı Kalan, bu sezon izlediğim en iyi dramatik yapımlardan biri oldu. Umarım bu reyting hengamesinin tozu dumanı arasında saklı kalmaz...
NOT: Dizinin düşük reytinglerinin, yayınlandığı kanalın genel ortalaması ile ilgili olduğunu düşünüyorum.