HATIRLI dostların yaz boyunca biriken program davetlerini elim erdiğince, vaktim elverdiğince, gönül kırmadan yerine getirmeye çalışıyorum. Bu aralar ekranda sıkça görünmemin sebebi de verdiğim bu sözler.
'Konuk olma' maratonum bu hafta perşembe sabahı TV 8'deki Aramızda Kalsın ve cuma günü Samanyolu TV'deki Yeşil Elma ile devam edecek. Sırada A Haber'in otomobil programı Otorite ve Beyaz TV'nin keyifli sohbet programı Söylemezsem Olmaz da var.
Ekran başındakilere vereceğim rahatsızlık için özür diliyorum. Ama televizyoncu dostlarımı da kıramıyorum, ne yapayım...

ÖNEMLİ ALTERNATİF
Pazartesi sabahı ise TRT 1'in, 'nitelikli' sıfatını sonuna kadar hak eden programı İyi Fikir'e konuk oldum. Gündüz ekranında hanımların burunlarını yapıştırarak izledikleri bol dedikodulu, magazin soslu, yemek tarifli, şarkılı türkülü kuşak programlarından değildi. Gündüz ekranını izleyenlere fikir ve bilgi aktarmak gibi 'zor' bir derdi vardı. Katılmayı kabul etmemin sebebi de bu 'farklılığı' yerinde görüp sizlere aktarmaktı.
'Olay yeri incelememden' son derece olumlu izlenimlerle ayrıldım. Bir kere program ekibi ve sunucusu daha kapıdan girer girmez yaydıkları pozitif enerji ile insanı kuşatıveriyor. Özellikle sunucu Esra Harmanda son derece doğal ve samimi üslubuyla hemen fark yaratıyor. Zira bu kuşakta 'sunucuyu oynamayan' gerçek sunuculara acil ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Program; 'bilgi sunmak, fikir üretmek' gibi kadına yönelik yapımların genelde yabancı olduğu bir misyonu üstlenmesine rağmen, hiç de didaktik ve üstten bakan bir tarza sahip değil. Biz de pazartesi sabahı, gazeteci/yazar Sibel Erarslan ile beraber televizyonun hayatımızı nasıl değiştirdiği, ekranın olumsuz etkilerinden nasıl korunabileceğimiz üzerine dilimiz döndüğünce 'fikir üretmeye' çalıştık.
İyi Fikir'in klasik kadın kuşağı programları dışında alternatif arayanlar için güvenli bir liman olacağına inancım, stüdyoda geçirdiğim 1.5 saat içinde katlanarak arttı.
Henüz fark etmeyenlere tavsiyemdir; izlemek gerçekten de iyi fikir!