Güneri Cıvaoğlu pazar günü FOX'ta Şeffaf Oda'nın açılış konuşmasını yaparken konuğu Şevval Sam'ı 'Organik sanatçı' diye anons etti. Bence Şevval Sam için bugüne dek yapılmış en doğru tanımlamaydı.
Şevval'in seçkin bir tohumu var. Ailesinden gelen genlerle, kromozomları adeta müzik portesinin üzerine yazılmış gibi. Ayrıca, katıksız, katkısız, saf ve gerçek bir sanatçı duruşu var. Aynı zamanda gerçek bir çevre ve doğa savaşçısı. Bu nedenle 'organik' tanımını sonuna kadar hak ediyor.
Şevval
Sam'da beni en çok şaşırtan ve etkileyen, müziğin hangi türüne el attıysa, en 'mükemmelini' ortaya koyması...
Pop şarkılarını harika yorumlayarak müzik hayatına atıldı, sonra Karadeniz türkülerini, değme Türk Halk Müziği sanatçılarına taş çıkartacak bir yorumla kulaklarımıza değdirdi. Türk Sanat Müziği deseniz, en havalı assolistleri cebinden çıkartacak usul ve makam bilgisine sahip.
Şeffaf Oda'da Şevval bu kez tangoları seslendirdi ama ne seslendirmek... Yıllar önce Esin Engin'den dinlediğimiz o şahane nağmeler, Şevval'in sesinde yeniden hayat buldu, beni babamın akordeonla çalıp annemin billur sesiyle tango söylediği çocukluk yıllarıma gönderdi.
Magazin aleminde hep 'organların' öne çıkarıldığı şu 'suni' günlerde 'organik' sanatçı bulup dinlemek ne büyük bir keyif...