Eğer dünyada fantezi spor programları için bir ödül kategorisi bulunsaydı, Telegol birinciliği kimseye kaptırmazdı. Şimdi sizlere pazar gecesi TV 8 ekranlarındaki manzarayı anlatmaya çalışacağım:
Fonda Müslüm Gürses şarkıları... (Baba'ya saygı için gece boyunca fonda Müslüm Gürses şarkıları çalındı. Hele Beşiktaş- Fenerbahçe derbisinin son saniyesinde golü yiyen sarı-lacivertli futbolcuların çimler üzerine çöküp kaldığı anlar ekrana yansıyınca, şarkı yerli yerine oturuverdi: "Son pişmanlıııık neye yaraaar! Buraya kadaaaaar!..")
Derken, tartışmalı ofsayt pozisyonuna sıra geliyor. Geçen haftalarda bir topun kale çizgisini geçip geçmediği, Piero denilen grafik tekniği eşliğinde tartışılmıştı ya, Erman Toroğlu ona gönderme yapıyor:
TOROĞLU: Piero bu, belli mi olur? 15 santim sokar, 10 santim çıkarır...
SERHAT ULUEREN: Kullandığımız kelimelere dikkat edelim...
TOROĞLU: Yok yani, Del Piero diye futbolcu var; yaşlandı ama hâlâ bir vuruyo 90'dan sokuyo...
ULUEREN: Bu arada Kanaryasevenler Derneği size bozuluyormuş. Bazı benzetmelerde isimlerini kullandığınız için...
TOROĞLU: Haklılar... Kendilerinden yüz kere özür diliyorum. Benim de kanaryam vardı, öldü. 6 ay kendimize gelemedik. Aslında o diğerlerini başka şeylere benzetmek istiyorum ama burada olmaz, ceza yeriz.
Sohbetin ardından diğer yorumcu Gökmen Özdenak kanarya gibi ötmeye başlıyor. Galatasaray'ın unutulmaz kaptanının kanarya gibi ötmesi stüdyoda şaşkınlık yaratırken, Erman Toroğlu fırsatı kaçırmıyor: "Yav, sen niye Kanaryasevenler Derneği'ne üye olmuyorsun ki? Biraz yaşlısın filan ama güzel ötüyorsun!.."
Pazar akşamı ise yaklaşık iki saat boyunca "Olay hakem Tolga Özkalfa sadece Telegol'e konuştu" anonsu yapıldı.
Sıra röportaja geldi. Serhat Ulueren telefonda Özkalfa'ya altı soru sordu. Beş kez "Teşekkür ederim" bir kez de "Sağ olun" yanıtı aldı. "Olay röportaj" bundan ibaretti... Bazen bu programı, fantastik sinemanın ünlü yönetmeni Federico Fellini'nin yönettiğini düşünüyorum...