O Ses Türkiye'de dört yarışmacıdan ikisini finale 'özlem' taşıdı. Ahmet Kaya'yı sevenler, onun şarkılarını 'bire bir' okuyan Mustafa Bozkurt'a dört elle sarıldılar.
Barış Akarsu'yu unutamayanlar da Onur Uğuş ile teselli bulmaya çalıştılar. Yani asıl SMS'ler 'suretlerine' değil, 'asıllarına' gönderildi. Neyse ki birinci olan Mustafa Bozkurt, "Ben sadece sevenleriyle Ahmet Kaya arasında köprü oldum. Bu yarışmanın gerçek birincisi odur" diyecek kadar açık sözlüydü.
Ancak bu sonuç, yarışmanın ve dolayısıyla Türk pop müziğinin geleceğini tehdit edecek bir manzara oluşturdu. 'Kendi olanın' prim yapmadığı, ilgi görmediği, sadece 'taklitlerin' yaşadığı fikrine kapılan gençler, bundan böyle görüntülerini ve seslerini 'sevilen' bir sanatçıya benzetmenin; başarı için yeterli olacağı gibi yanlış bir fikre kapılacaklar. Bu da onların 'özgürlüklerini' kısıtlayacak.
Özgünlük, özgürlüktür.
Bunu bilir, bunu söylerim...