Medyumluk özellikle ABD'de başlı başına bir ekonomik sektöre dönüştü.
Doğaüstü güçlere sahip olduklarını, gelecekten haber aldıklarını iddia edenler, muazzam şov programlarına katılıp binlerce insana hitap ediyor, en prestijli televizyon programlarına konuk olarak katılıyor ve bu yolla milyonlarca dolarlık servete ulaşıyorlar.
Bir de hayatlarını sözde medyumların foyalarını ortaya çıkarmaya adamış şüpheci bilim adamları var. Dedektif gibi iz sürüp, insanların zayıflıklarından maddi kazanç elde eden sahtekarları bularak, adalete teslim ediyorlar.
İşte hafta sonu sinemada izlediğim Medyum filmi de bu çatışma üzerine kurulmuştu.

DEVLET GÜDÜMLÜ
Filmin detaylarına girip, henüz izlememiş olanların keyfini kaçırmak niyetinde değilim. Ancak şu kadarını söyleyebilirim ki; film, medyumların sponsorluğunda çekilmiş olmalı. Zira psişik güçlere bugüne kadar hiçbir filmde rastlayamayacağınız kadar büyük bir sadakatle övgüler düzülüyor.
Sanırım medyumluğu savunmak ABD'de bir devlet politikası haline geliyor. Zira hükümet ne zaman bir sektörü desteklemek, arkasında durmak, ona fon yaratmak istese, Hollywood hemen devreye girip onun filmini yapar.
Örneğin; dünyamızı tehdit eden göktaşlarının uzayda takibi için NASA'ya fon mu lazım? Hemen 'Derin Darbe' çekilir. Medyum filmini de 'kamuoyu yaratmaya yönelik bir halkla ilişkiler kampanyası' olarak yorumladım.
Peki ABD hükümetleri, medyumluktan ne çıkar sağlayabilir ki?
Konuyla ilgilenenler, Pentagon ve FBI da dahil olmak üzere devletin pek çok resmi kuruluşunda medyumlara iş verildiğinden, kadro yaratıldığından haberdardır. Hükümetin bu yeni 'istihdama' gerekçe oluşturmak adına Hollywood merkezli kampanya oluşturduğunu görmek için medyumluğa gerek yok!..
(Ben bu satırları yazarken, bizim gazetenin 16'ncı sayfasındaki haber gözüme ilişti: Hasta tedavi eden medyum, Psikiyatri Derneği'nin şikayeti üzerine açılan davada 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılmış!)