Dizi yapımcılarının, kanal yöneticilerinin ve senaristlerin keşfettiği yeni bir damar var: İntikam...
Eğer bir öykünün içinde intikam rüzgarları esiyorsa, rakiplerinden daha fazla ilgi görmesi kuvvetle muhtemel.
Ezel ile başlayan intikam rüzgarı, şu sıralar atv ekranlarında Karadayı ile sürüyor. Çok yakında aynı kanalda bir intikam dizisi daha başlıyor.
Adı, Tozlu Yollar...
Tıpkı İntikam dizisinde olduğu gibi çok yakında ekrana gelecek İntikam adlı dizide de, bir kadını (Beren Saat) yılların intikamını alırken izleyeceğiz.
Peki intikam mayası ekran gölünde niye tutuyor?
Sanırım insanlar, bu dünyanın adaletine duydukları inancı giderek yitiriyorlar da ondan... Baksanıza; oğlu kız kaçıran 73 yaşındaki nineyi içeri atıyorlar, oğlunu serbest bırakıyorlar. Belli ki tüm hesaplar öteki dünyada kapanacak. Onun için bu dünyadan kimsenin umudu yok!
İşte,bu yüzdendir ki herkesin içinde bir yarım kalmış hesap, bir intikam duygusu var.
Kimi kendini haksız yere işten atan patronuna diş biliyor, kimi kışın kendini sokakta bırakan ev sahibine...
Adamın gül gibi güzellik kraliçesi kızı üçüncü kattan düşüp ölmüş.
Herkes sus pus...
Adaletin bu mu dünya? İnsanların adalet sistemine güveni kalmayınca herkes kendi intikamının peşine düşüyor. Kimi planını hayata geçiriyor, kimi kendini dizi karakteriyle özdeşleştirip 'intikam alırmış gibi' yaparak rahatlıyor. Özetle, 'soğuk yenen intikam yemeği', mönülerimizin baş tacı...
Yapımcılar şimdilerde mutfaklarında ha bire intikam yemeği pişirip, duruyorlar...