Hande Ataizi ile Sevda Demirel arasında yıllar önce yaşanan "Ne dedin sen?" Şırakkk! vakası bu kez de Muhteşem Yüzyıl'da Hatice Sultan ile Hürrem arasında cereyan etti. Hürrem, Pargalı İbrahim'in çapkınlığına vurgu yapan iğneleyici cümleler sarfedince; Hatice dayanamayıp Hürrem'in yanağına bir Osmanlı tokadı aşketti... Ama benim bildiğim Hürrem, bunun altında kalmaz. "Yandı gülüm Hatice Sultan" diyorum, başka bir şey demiyorum.
Bu arada Hürrem'in bu sezon da işi pek kolay görünmüyor. Saraydaki entrikalar yetmiyormuş gibi bu kez de cihan padişahını Cansu Dere'nin çekiciliğinden koruyup kollayabilmek için ter dökeceğe benziyor.
Geçen sezondan bu yana bir hayli kilo verip süzüldüğünü gözlemlediğim Hürrem, hırsından iyice iğne ipliğe dönmese bari. Her neyse, gazası mübarek olsun!
HİÇ YAKIŞTI MI?
İlk sezonunda Muhteşem Yüzyıl'daki grafik animasyonların zayıflığını eleştirmiştim. Sezonun ilk bölümünde daha eli yüzü düzgün grafik ve görsel efektler gördüm. Ama bu kez de kılıç sahnelerine takıldım. Başrol oyuncularının beceriksizliği bir yana, fondaki yeniçerilerin hali ne öyle? Kılıçla dövüşmüyorlar da sanki mahalle arasında çelik çomak oynuyorlar. Bu kadar üstünkörü çekilmiş sahneler ne Taylan Kardeşler'e ne de dizinin 'muhteşem' iddiasına yakıştı. Tüm ekibe Fetih 1453 filmindeki kılıç dövüşü koreografilerini topluca izlemelerini tavsiye ediyorum.