Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Nerede bu kara delik?

Sırf Bir Şarkısın Sen programına katılmak için bir günlüğüne bin yüz kilometre yol tepip İstanbul'a geldim ve geri döndüm. İyi ki de katılmışım o şahane programa. Gündem nedeniyle kurum bağlayan yüreğim, miniklerin billur sesleriyle yıkandı, tertemiz oldu. Yarının büyüklerini görünce, içim umutla doldu.
Beni en çok neşelendiren ise geçmiş programlarla birlikte bugüne dek 10'a yakın miniğin, müzik eğitimine başlamış olması. atv, onların önüne ışıklı bir yol açmış. Şimdi o yolda geleceğin sanatçısı olmak için yürüyorlar.

PEKİ YA SONRA?
Bütün bu olumlu gelişmelere rağmen beynimin bir köşesinde asılı kalan soru çengelinden kurtulamıyorum: "Çocuklarımızı nerede kaybediyoruz?" Öyle ya, belki de dünyanın en yetenekli çocukları bizde. Eğitimden, spora ve sanata kadar ortalık 'dahi çocuk' kaynıyor. Ama bunlardan kaçı, yıllar sonra karşımıza 'star' olarak çıkabiliyor?
Spordan örnek vereyim: Yıldızlar, minikler kategorilerinde harikayız. Minik sporcularımızın oluşturduğu takımlarımız, dünyadaki rakiplerine kök söktürüp en önemli turnuvalardan başarılarla dönüyorlar. Uluslararası okul turnuvalarında ise adeta rakipsiziz. Ama gelin görün ki, A Milli Takım bazında yıllardır başarıya hasretiz.
Bundan 6-7 yıl önce Barcelona ile Inter bizim 10 yaşındaki Beşiktaşlı Muhammet'i yıldız kadrolarına katmak için birbirlerini yememişler miydi?
Muhammet'in şimdiye Avrupa'nın zirve mücadelesi yapan takımlarından birinde direkt oynaması gerekmiyor muydu? Oysa sevgili Muhammet, Beşiktaş 11'ini bile zor görüyor.
Bir yerlerde çocuklarımızı yutan bir kara delik var ama nerede?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA