Kötü Yol, yaz ekranının en iddialı dizilerinden biri olarak yola çıktı. Gerçekten de güçlü oyuncu kadrosu, Orhan Kemal'in insanı yüreğinden yakalayan dramatik örgüsü, Nisan Akman'ın özenli yönetmenliği, eski Yeşilçam filmleri havası veren özel ışığı ve kurgusu ile izlenmeye değer bir yapım. Özellikle dönem dizisi yapmanın zorluklarına ustaca direnen sanat yönetmenliği ile de takdir edilesi bir özen ve sorumluluğa sahip.
Oyunculuklara gelince...
Cansel Elçin'in artık özel bir seyirci kitlesi oluştu. İlker Aksum gri bir karakter olan Reşat'ın hakkını verecek tüm oyunculuk meziyetlerine sahip.
Ezgi Mola, 'Leman' karakteri ile üzerine yapışan tek tip rollerden kurtulmuşa benziyor. Şükran Ovalı, 'Nuran' rolüyle adından sıkça söz ettirecek gibi... Ferit Kaya da paragöz ağabey İhsan'ı harika oynuyor.
Kaynana Güllü'yü oynayan Ayşe Nil Şamlıoğlu'na ise ayrı bir paragraf açmakta fayda var. Yemek masasında müstakbel gelini Leman'ın "Beni susturabilirsiniz ama vicdanınızı nasıl susturacaksınız?" sözünden sonra Güllü'nün kendi içine doğru yıkılışını öyle güzel oynadı ki, bayıldım... Ancak ilk bölümdeki bir mantık hatası hâlâ beynimi kurcalayıp duruyor.
Kız evden kaçıp trenle İstanbul'a yola çıkıyor. Ağabeyi peronda trenin arkasından koşuyor. Bir otomobile atlayıp ilk istasyonda kıza yetişeceği yerde, ertesi gün yola çıkacak Adana-İstanbul trenini bekliyor. Niyeyse...