Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Rutubetten çürüyeceğiz

Ne Cemile, ne Hayat, ne Fatmagül... Bu aralar ekran başındakileri en çok Survivor ağlatıyor. Mübarek, yarışma değil, Babam ve Oğlum filminin Dominik versiyonu...
Geçen haftalarda yarışmacıların hasret kaldıkları yakınları ile yaptıkları telefon görüşmeleri ve aile videoları sırasında onlarla birlikte gözyaşı dökmüştük.
Bu hafta Acun bizi öyle ağlattı ki, sağanak yağışlarla birleşince, memleketin rutubet oranı iki katına çıktı.

GÖZYAŞLARI SEL OLDU
Ödül inanılmazdı. Kazanan takımın üyeleri, Dominik'e kadar gelen yakınlarıyla bir gün geçirecekti. Kaybedenler ise yalnızca 5 dakika... (Acun daha sonra bu süreyi yarım saate çıkardı. Gerekçe olarak da "Anne, baba ve kardeş özleminin ne demek olduğunu iyi bilirim" dedi. Buyurun size göz pınarlarına yaş konduran bir cümle daha...) Hele sahildeki o ilk kavuşma, sarılma, koklaşma sahnesine yürek dayanmadı.
Anlı şanlı yiğit delikanlılar analarının, eşlerinin kollarında sarsıla sarsıla ağlıyorlardı. Kızları ise hiç söylemiyorum. Almeda sadece gözyaşı dökerek 5 kilo verdi! İşte haftanın Survivor dersi: Bağdat gibi diyar elbette olur.
Peki ya ana gibi yar?
Ailelerini göz açıp kapama süresince görebilen yarışmacıların ruh halini gayet iyi biliyorum. Yıllar önce İzmir'de askerdim. Annem ile babam bana sürpriz yapmak için kalkıp gelmişlerdi. Ama gelin görün ki; o gün bizim bölüğün 'Şok Kıta' görevi vardı. Komutanımdan sadece bir çay içimi kadar izin alabilmiştim.
800 kilometre öteden gelip beni sadece 5 dakikalığına görebilen annem ile babamın arkasından bir bakışım vardı ki; Alp'in, Almeda'nın hüznü, solda sıfır kalırdı...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA