Seversiniz ya da sevmezsiniz... Sempatik ya da antipatik bulursunuz... Orasını bilmem. Ama Cem Özer, Türk televizyonculuğunda çok önemli bir kilometre taşıdır. Ekran başındakileri talk show ile ilk tanıştıranlardan biridir. Bir talk show'cunun olmazsa olmazlarından biri olan 'hayata eleştirel bakma refleksine' sahiptir.
Aynı zamanda iyi oyuncudur. Hem de çok iyi oyuncudur. Zaten iyi talk show'cu olmak için öncelikle iyi oyuncu olmak gerekir. Zira her talk show programı kendi dramasını içermek zorundadır. Aksi halde, "Gelsin konuklar bir bakalım da nasıl olsa laf lafı açar" derseniz, bir yerde tıkanıp kalırsınız.
Cem ile birlikte Beyaz'ın da, Okan'ın da yıllardır ekranda talk show yapabilmesinin ardında işte bu 'iyi oyuncu olmalarının' payı büyüktür. Ama önemli olan, program boyunca 'oynadığınızı' hissettirmemektir.
Cem de bu işi iyi yapıyor doğrusu...
tvem'de yayınlanan Laf Lafı Aşıyor, perşembe geceleri farklılık arayanlar için iyi bir alternatif olma yolunda hızlı adımlarla ilerliyor. Cuma ve cumartesinin Beyaz ile Okan'ın egemenliğinde geçtiği gerçeğinden hareketle, Cem kendini ateşe atıp onların karşısına geçmemiş.
Tevazu gösterip programını perşembeye almış.
Akıllılık etmiş.
Ancak Laf Lafı Aşıyor'un biraz daha editoryal katkıya ihtiyacı var. Programı renklendirecek stüdyo dışı işlerin daha hacimli ve kaliteli olması şart.
Sadece sokak röportajlarıyla peynir gemisini yürütmek kolay olmayacak gibi.