Evet, ben de biliyorum adalet sürecinin devam ettiğini... Ama Fenerbahçe Kulübü şikeden aklanmıştır. Hukuksal alanda olmasa da, taraftarının vicdanında... Sarı-lacivertli taraftarın Fenerium mağazalarına akın edip üçer beşer forma alarak, Şampiyonlar Ligi'nde uğranılan zararı şimdiden karşılaması bunun en büyük delilidir.
Manisaspor maçına kadınların büyük ilgisi değerlendirilirken önemli bir husus atlandı. Tribüne gelen kadınların neredeyse tamamı formalı, atkılı, bayraklıydı. Hepsi de lisanslı ürünlerdi.
Fenerbahçe seyircisi bu tavrıyla aslında emsal teşkil edecek büyük bir hukuk dersi de vermiştir. Demiştir ki; "Şikeden dolayı koca bir kulüp topyekun suçlanamaz, zan altında bırakılamaz... Bir suç isnadı ve soruşturma olacaksa, bu sadece ilgili kişilerle sınırlı kalmalıdır... Ayrıca bizler, milyonlarca taraftar olarak Fenerbahçe'nin şike yaptığına inanmadık, inanmıyoruz..."
Bu tavrı 'körü körüne takım fanatizmi' olarak değerlendirmek son derece yanlıştır.
Bir daha söylüyorum: Fenerbahçe taraftarı, kulübünü aklamıştır. Çünkü hiç kimse bugüne kadar Türk halkına 'inanmadığı' bir şeyi yaptıramamıştır. Sarı lacivertli taraftar; hiçbir baskının, propagandanın etkisinde kalmadan tamamen kendi vicdanının sesini dinleyerek, bu sonuca varmıştır.