Trafikte ağır bir 'motosikletliler krizi' yaşanıyor. Zaten bizim otomobil sürücülerimiz ve yayalarımız motosikleti araçtan saymıyor.
E zaten yollarımız da motosiklet sürmeye ne yazık ki müsait değil. Çukurlar, tümsekler, setler, yağ birikintileri ile yollarımız motosikletliler için ölüm tuzağı gibi uzanıyor.
Sağ olsunlar, başta kuryeler ve paket yemek servisi yapanlar olmak üzere pek çok motosiklet sürücüsü de kural tanımıyor. Kaldırımda gidenler onlar, ters yöne girenler, araçların arasında zig zag yapanlar, gürültü kirliliği yaratanlar, akrobasi yapacağım diye hem kendini hem başkalarını tehlikeye sokanlar hep onlar.
Durum böyle olunca zaten tehlikeli ve çekilmez olan trafiğimiz iyice kaotik bir görünüm alıyor.
Aslında kural tanımaz motosikletçilere ve onları küçümseyen otomobil sürücülerine bu kültürü tanıtmak, anlatmak ünlü motor tutkunlarının görevi olmalı. Ama gelin görün ki tam tersi oluyor.
Geçen hafta Pazar Sürprizi'nde Acun Ilıcalı'yı çok yüksek motor gücüne sahip iki tekerlekli bir canavarın üzerinde kasksız görünce yine "Eyvah" dedim. Ayrıca koruyucu giysi yerine şort-terlikle motorun üzerindeydi. Arkasında da yine korunmasız bir yolcusu vardı.
İşin garip tarafı, Acun gençlik yıllarında ölümcül bir motosiklet kazası geçirmiş, kırılmadık kemiği kalmamış, mucize eseri hayatta kalmıştı. Aman sevgili kardeşim, bari sen yapma!