PostacI izin gününde şehri yayan gezermiş! Benim ki de o hesap.
Tek izin günüm olan cumartesiyi Liselerarası Müzik Yarışması'nda 6 saat jüri üyeliği yaparak geçirdim. Ama pişman olmadım. Organizasyona bu yıl Vodafone ve Okan Üniversitesi sponsor olunca işin şekli de havası da değişmiş. Unutmadan, 14 yıldır bu misyonu üstlenen Serhat Hacıpaşalıoğlu'na kocaman bir bravo! Her türlü güçlüğe göğüs gerip yıllardır bu büyük heyecanı liselilere ve müzikseverlere yaşatıyor.
Bostancı'daki gençler bir kez daha unutamayacakları bir gün yaşarken, bizler de muhteşem liseli yetenekleri görüp gelecekle ilgili umutlarımızı yeşertmiş olduk.
Ama ne yalan söyleyeyim, müzik beğenisi açısından gençlerle aramdaki uçurumun giderek açıldığına şahit oldum. Bu son derece normal. Ben de gençliğimde Eagles dinlerken, büyüklerim anlamadıkları bu müziğe burun kıvırırlardı. Ama gençlerin ilgi duyduğu müziğin, özellikle de hard rock ve metalin içerdiği şiddet, 'Müzik ruhun gıdasıdır' sözünü boşa çıkartacak cinstendi.
Ben, Mete ile Niyazi'nin yarıştığı yıllar önceki liselerarası müzik yarışmasını, bugünün 'tahtaya çivi çakmaya benzeyen' müziklerine tercih ederim. Helvacı helvaaaa, şeker lokumlu helvaaa!
NOT: Her yılki çağrımı bir kez daha yapıyorum. Müzik kanalları neredesiniz? Böylesine renkli ve heyecanlı bir organizasyonu canlı yayınlamayacaksınız da neyi yayınlayacaksınız?