Bir dönem televizyon reklamlarında erkekler fena halde aşağılanıyordu. Ben de hemcinslerimin çiğnenen haklarını savunmak için, bu köşeden reklam yazarlarına seslenip, duruyordum. Kadınlar için yapılan pozitif ayrımcılığa asla karşı değildim, hatta yürekten destekliyordum. Ama sırf kadınlara mal ve hizmet pazarlamak için erkeklerin aşağılanmasına da gönlüm razı olmuyordu. Ama görüyorum ki son zamanlarda işler tamamen tersine döndü. Reklam kampanyalarında erkekler kollanıp kadınlar ciddi şekilde 'ti'ye alınmaya başlandı. Televizyon reklamlarına, gazete ilanlarına bir bakın: Otomobilini çarpan, denize uçuran hep kadınlar... Son günlerde ekrana gelen bir başka otomobil reklamında ise kadınların 'bir türlü hazırlanamamasına' ciddi göndermeler var. Delikanlı, yeni otomobiliyle kız arkadaşının evinin önüne geliyor. Kararsız sevgilisi pencereden iki kıyafet gösterip "Hangisi?" diye soruyor. Çocuk, bir tanesini işaret ediyor ve gazlıyor. Bizim delikanlı, sevgilisi hazırlanadursun o boşlukta bar, pavyon, kahve dolaşıyor... Her seferinde aynı rutin tekrarlanıyor. Seçim yapamayan kız, giysilerini pencereden gösteriyor, bizim delikanlı birini işaretleyip gecelerin keyfini sürüyor.... Dış ses de o model otomobilin hayatı hızlandırdığından filan söz ediyor... Zaten hep demezler mi, "En kötü karar, kararsızlıktır" diye... Aslında sorun hep aynı: Kadınların derdi gecikmek, erkeklerinki erken gelmek!