Her ünlünün kabusudur. Bir ödül gecesinde sahneye çıkarken düşüp yuvarlanmak... Hele bu tören televizyondan da canlı yayınlanıyorsa, izleyici kitlesiyle birlikte mahcubiyet de katlanır. Önceki akşam TRT Müzik Ödülleri gecesinde bu talihsizlik Gökhan Sezen'in başına geldi... En İyi TSM Erkek Sanatçı ödülünü almak için büyük bir heyecanla ve koşar adımlarla sahneye çıkarken, takılıp yere kapaklandı... Bu hissi iyi bilirim. Lise yıllarındaydım. Gözüme kestirdiğim kızla aynı sinema seansına bilet ayarlamıştım. Yanımdaki arkadaşlara dedim ki, "Oturmak için acele etmeyelim. En son biz oturalım ki ben de şöyle merdivenlerden inerken kıza boyumu posumu göstereyim, en afilisinden bir de Clark çekeyim." Gong çaldı, salonun ışıkları hafiften kararmaya başladı. Ben, gözüm kızda, merdivenlerden havalı havalı inerken, ayağım halıya takılmasın mı? Yüzlerce kişinin kahkahaları arasında balkonun merdivenlerinin en üstünden en altına kadar yuvarlanmıştım. Tabii bir daha kızın semtine bile uğrayamadım... Ama sen sakın utanma sevgili Gökhan... Zira TRT'nin son yıllarda yetiştirdiği ender başarılı sanatçılardan birisin. Biliyorum ki aynı TRT'de hiçbir şey yapmadan 'öylece duran' nice sanatçı (!) var. Unutma ki, sen ödülüne koşarken düştün. Diğerleri düşmez. Çünkü 'koşmayı' akıllarına bile getirmez. Koş sevgili Gökhan... Düşe kalka olsa da, yeter ki koş... Asıl utanması gerekenler, hiçbir yere kıpırdamaya cesareti ve gücü olmayanlardır...