BAZEN dikkat çekmek için çok şey feda edilir. Diyelim ki ıssız bir adadasınız. Uzaktan geçen bir gemiyi fark ettiniz. Varlığınızı onlara haber vermek için gerekirse yaşadığınız kulübeyi bile yakarsınız... İşte Pana Film de öyle yapmış. Filistin'de olan bitene dikkat çekmek için havaya alev alev yanan bir işaret fişeği fırlatmış. Bazı filmlerin 'sineması', anlattığı şeyin gerisinde kalır. Kurtlar Vadisi Filistin işte öyle bir film. Uzayıp giden ve sürekli birbirini tekrarlayan çatışma sahneleri eleştirilebilir. Bazı oyunculuklar için 'amatörce' denilebilir. Dilediğinde Ortadoğu'nun her yerini bombalayan İsrail Hava Kuvvetleri'nin onca çatışma yaşanırken, neden ortaya çıkmadığı gibi mantık hataları sorgulanabilir. Üç Türk'ün, İsrail tarafından binlerce askerle kontrol edilen Kudüs'te, sadece onların silahlarını ellerinden alarak giriştikleri operasyon komik bulunabilir. Tartışılan zikir sahnesinin ucu bir yerlere bağlanmaya çalışılabilir. (Oysa bu sahne ilk değildi. Kurtlar Vadisi Irak'ta da benzer bir sahne yer almıştı) Ama dedim ya, bazı filmlerin 'nasıl anlatıldığı' değil, 'neyi' anlattığı önemlidir. Orada, insanlığın gözü önünde masumlar katlediliyor. Minicik bebelere ilaç taşıyan konvoyların önü kesiliyor. İnsanı yardım götürenler hunharca öldürülüyor. Filistinliler'in evleri, çocukları içerideyken başlarına yıkılıyor. İsrail operasyonlarında sivillerin üzerine fosfor bombaları atılıyor. Bunlar 'film' değil, haber bültenlerinde önümüze saçılan gerçek görüntüler. Orada çocuklar ölüyor ve Batı'nın kılı kıpırdamıyor... Varsın, Kurtlar Vadisi Filistin içerdiği şiddet ve intikam duyguları için eleştirilsin. Varsın, kıyametler koparsın, tepki çeksin. Bugüne kadar diğer yöntemler uygulandı da kim dönüp baktı mazlum Filistin halkının yüzüne? Schindler's List filmini salya sümük izlemedik mi hepimiz? İnsanlık onurunun çiğnenmesi açısından ne fark var Auschwitz'de yaşananlarla, Gazze'de olan biten arasında? Varsın bu kez de Kurtlar Vadisi Filistin diken diken etsin tüyleri... Sadece bu filmin yaratacağı tartışmanın bile fayda sağlayacağına inanıyorum. Bir tek duyarsız kişi bile bu filmi izledikten sonra, "Yahu neresi bu Filistin? Nerede bu Gazze? İsrail'in zoru ne?" diye haritayı alıp baksa bile kârdır. Ama filmde özellikle altı çizilen 'hassasiyet' asla ihmal edilmemeli. Film, Yahudiler'e değil, siyonizme eleştiri getiriyor. Bu nedenledir ki, apartmanımızdaki Musevi kapı komşumuzu üzecek, rencide edecek bir tek 'yanlış anlamaya' bile mahal verilmemeli. Filmin basın toplantısında tam yanımda duran bir muhabir, kırık Türkçe'si ile Pana Film'cilere şöyle sordu: "Gerçekten Filistin'le bir ilginiz var mı, yoksa bunu para kazanmak için bir fırsat olarak mı görüyorsunuz?" Kim olduğunu bilmiyordum. Sonradan öğrendim ki AFP (Ajans France Press) muhabiriymiş. Bilseydim, ben de ona şöyle sorardım: "Peki siz niye Filistin'e hiç ilgi göstermiyorsunuz? Yeterince kârlı görmediğiniz için mi?"