Spor kamuoyunda haftanın en çok tartışılan ismi, her iki takım futbolcularının da tavırlarından şikayetçi olduğu, İstanbul Büyükşehir Belediyespor-Fenerbahçe maçının hakemi Halis Özkahya idi. Özkahya ertesi gün Maraton programının yorumcularından Şansal Büyüka'yı aramış ve hakkında söylenenlerin tümünün iftira olduğunu iddia edip, maçın 90 dakikalık görüntülerinin ağız okuma yöntemiyle deşifre edilmesini talep etmiş. Maraton'u izlerken bekledim. Bir uzman ekip, ağız okuma yöntemiyle konuşmaları deşifre etsin diye. Ama yoktu. Oysa yıllarca sevgili Şansal Büyüka'nın ekibinde muhabir olarak çalışmıştım. Haberin en küçük kısmının bile eksik kalmasına tahammül edemezdi. Maç sonrası benim yaptığım soyunma odası röportajlarında eksiğim olduğunda, beni havaalanına gönderir, adam uçağa binmeden ağzından 'o cümleyi' mutlaka aldırırdı. Bugün naçizane sahip olduğum gazetecilik nosyonunun büyük bölümünde Şansal Ağabey'in bu titiz eğitmenliğinin payı vardır. Ama ustamız, Maraton ekibine her nedense "Görüntüleri deşifre edin" talimatını vermemişti. Ah be Şansal Ağabey, bütün gadrin bize miydi?