Kadın olmak, gece dağda bayırda gezmek, elbiseyle suya girmek, süt sağan, koyun otlatan bir çoban kızıyken makyaj yapıp kaşlarını aldırmak, bir de Beren Saat olmak.. Çünkü daha önce de kocası Adnan Bey tarafından yatak odasında tecavüze uğramıştı... Sanırım, onu görünce bizim delikanlıların hayalinde direkt bu sahne canlandı!.. Bakın nasıl da tuzağa düştüm... Koca diziye hemen "tecavüz sahnesinden" girdim. Üstelik "Kaş aldırmak, tecavüzde hafifletici neden midir Yüksel Beeey?" diye naralanmaya hazırlanan feministlere bu ilk paragraf ile zemin hazırladım. Ama yok, vallahi benimki işin ironisini vurgulamak için yapılmış bir fantezi girizgâh. Zaten istenilen de buydu. "Tecavüz" gibi korkunç ama her zaman tiraj ve reyting sağlayan bir olayın üzerinden dizi tanıtımı yapmak... Sahne, zordu. Bir yandan duyguyu vereceksin, diğer yandan ailece dizi izleyenleri rahatsız etmeden, ajitasyona girişmeden olayı halledeceksin. Bunu yaparken de bir dönemin Yeşilçam yönetmenleri gibi, kamerayı titreyen çalılara çevirmeyeceksin. Sahne iyi kötü kotarılmış. Ama kafalara bir de soru işareti çakılmış. Acaba "esas oğlan" tecavüz etti mi, etmedi mi? Onu sadece kızın başında diz çökerken gördük çünkü. Beren'in oyunculuğu demleniyor. Tabii, koşmadığı sahnelerde! Ama bir oyuncu vardı ki, gözümü ondan alamadım. Daha önce de çok yazdım ve belli ki daha çoook yazacağım. Sumru Yavrucuk... "Ebe Nine" karakterinde o kadar doğal, o kadar sahiciydi ki, sahnelerinin uzaması için içimden dua ettim...