İlk kez "Çocuklar Duymasın" ın iftar daveti sırasında gördüm. atv ana Haber'e canlı bağlantı yapılacaktı. Bir kameramanın elinde tuttuğu küçücük kamera, sırtında taşıdığı minik bir monitöre bağlıydı. Dışarıda ne bir naklen yayın aracı, ne çanak, ne de başka bir donanım vardı. Ben kameramana uzaylı görmüş gibi bakarken, atv'ciler durumu açıkladı. Bu yeni tekniğe "U-Light" adı veriliyormuş. Tıpkı cep telefonları gibi, baz istasyonları üzerinden aktarılan görüntü sinyalleri, dijital olarak atv haber merkezine ulaştırılıyor, burada görüntüye çevrilip direkt olarak reji masasına iniyormuş. Bir sırt çantası, küçücük bir kamera... Ve naklen yayın tamam. Hem de mevcut kameralarla elde edilen görüntülerden en az 6 kat daha net ve kaliteli biçimde... Bu teknik, atv tarafından şimdilik sadece büyük kentlerde kullanılıyormuş. Ücra köşelere naklen yayın araçları gönderilmesi gerekiyormuş. Bana göre bu, televizyon sektöründeki en müthiş teknik sıçramalardan biri. Haber ve spor merkezlerinde uzun süre çalıştığım için naklen yayın aracı tahsis edilmesinin, link kiralanmasının ne kadar meşakkatli ve pahalı bir yöntem olduğunu çok iyi bilirim. Sırf bu işin bürokrasisi yüzünden pek çok değerli haberi kaçırdığımızı hatırlıyorum. "U-Light" muhteşem bir sistem. Bir kameraman, kocaman bir naklen yayın aracını sırtında taşıyormuş gibi. Bakalım dijital dünyanın Kristof Kolomb'ları daha ne dünyalar keşfedip önümüze koyacaklar.