Bugün köşemizde "Yakından Kumanda" izleyicilerinin yorum ve eleştirileri ağırlıkta. Televizyonun, doğru kullanıldığı taktirde "toplumsal şuur" oluşturma konusunda son derece etkin bir mecra olduğunu hep savunmuşumdur. Özellikle de yeni çağın "sınır tanımayan" yayıncılık teknolojisi sayesinde, insanların görüş seviyesini ufuk çizgisinin ötesine taşımak, televizyon sayesinde mümkün oluyor. Tıpkı Kırgızistan'daki kanlı darbenin tüm dünyaya "naklen" yayınlanması gibi... Okurumuz Emel Yıldız da, çağdaş insanın sadece yakın çevresine değil, tüm dünyaya karşı sorumlu ve duyarlı olmasının televizyon sayesinde gerçekleşebileceğini, gençlerin vizyonlarının, doğru konumlandırılan "televizyon" ile gelişebileceğini vurucu bir örnekle dile getirmiş: "Sayın Yüksel Aytuğ, bugün (Mesaj 6 Nisan tarihinde yazılmış) iki soykırım girişiminin başlangıç yıldönümüydü. 6 Nisan 1992'de, Bosna Hersek- Saraybosna'da Sırplar'ın kıyımı başladı. 10 bin insan öldürüldü, 50 bin civarı insan sakat kaldı ya da yaralandı. Bu kıyım 3 buçuk yıl sürdü... 6 Nisan 1994, Ruanda İç Savaşı; ABD ve Avrupa ülkelerinin desteğiyle, Hutu Kabilesi 1 milyon Tutsi ve ılımlı Hutuları katlettiler. 100 gün sürdü. Her iki tarafta Ruandalıydı. Bahsi geçen ABD ve Avrupalı ülkeler müdahale etmeme kararı aldı. Ruanda, Bosna Hersek... İkisi de bize ait olmayan topraklar, vatandaşımız olmayan insanlar. Ama acının milliyeti yok. Soykırım lafının sıkça telaffuz edildiği bugünlerde asıl soykırım girişimlerini atlamamak gerektiğini düşünüyorum. Yakın tarihe ait bu içler acısı girişimlere dem vurmak benim için önemliydi. Her sabah internetten okuduğum Sabah Gazetesi, bugün her iki konuya da fotoğraflar ve bilgilerle değinmiş. Bu benim doğru gazeteyi okuduğumu gösteriyor. Ama her eve gazete girmiyor, TV olmayan ev ise neredeyse yok. Oysa bugün bu konuya değinen bir haber bültenine denk gelmedim. Ben 29 yaşımdayım ve okumayı, farkında olmayı seviyorum. Bihaberliğinden, gündeme kayıtsızlığından şikayet edilen gençlikte, farkındalık oluşturmak için televizyonlara büyük rol düşmüyor mu sizce de?"