Cumartesi günü Spormax kanalında Stoke City - Arsenal maçını izliyorum. 69. dakikada müthiş bir dram yaşandı. Stoke Cityli Shawcross'un sert darbesine maruz kalan Arsenalli Ramsey'in ayağı kırıldı. Görüntü, anlatılacak gibi değildi. Maçı yayınlayan İngiliz rejisi o korkunç görüntüyü bir daha ekrana getirmedi. Pozisyonun tekrarını bile vermedi. Geçen hafta da yazdım. İngilizler futbolun "kendisine" yatırım yapıyorlar. Bunu yaparken de futbolun bir spor olmasının ötesinde bir "temaşa" olduğunu akıllarından çıkarmıyorlar. Saha zeminlerini, ışıklandırmayı, yayın tekniğini adeta bir "bale gösterisi" nakledecekmiş gibi hazırlıyorlar. Futbolun ruhuna ihanet edecek, onu kötü ve sevimsiz gösterecek her şeyi gözlerden ırak tutmaya çalışıyorlar. O gün de öyle yaptılar. Özellikle futbola gönül vermiş küçük çocukların ruhunu incitecek, onları bu spor dalından uzaklaştıracak, heveslerini kıracak, korkutacak o görüntüyü ekranda tekrarlamadılar. Aklıma yıllar önce Galatasaraylı Okan Buruk'un ayağının kırıldığı maç geldi. O görüntü hem maçta hem spor programlarında defalarca ekrana taşınmış ve yorumlanmıştı. Şimdi Okan'ın adı ne zaman nerede geçse, benim aklıma onun "L" gibi görünen bacağı geliyor. Eminim, Ramsey'in o görüntüsü bizim ligimizde yaşansaydı, o kahredici sahneyi defalarca izlemek zorunda kalacaktık. Nereden mi biliyorum? Baksanıza, pazar günü anlı şanlı gazetelerin spor sayfalarında bile Ramsey'in o yürek burkan görüntüsü "sansürsüz" yayınlanmış... Bizler her benzer olayda "Elin Amerikalısı ikiz kuleler yıkıldığında tek ceset görüntüsü yayınlamadı. Helâl olsun adamlara" deyip, duracağız. Ama öte yandan tiraj ve reyting uğruna "elimize gelen her fırsatı" fütursuzca kullanmaya devam edeceğiz. Bu ikiyüzlülüğümüz devam ettiği sürece, ne futbolda ne de bir başka alanda "muassır medeniyetler seviyesine" erişmemiz, zor!..