Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Tabaktan kabus çıkarsa?

Restoranda tabağınızdan kıl, sinek, börtü böcek, hatta şefin takma dişlerinin çıkması olasıdır. Peki ya tabağınızdan "kabus" çıkarsa?.. atv'nin yeni programı "Restaurant Kabusları"ndan ve sunucusu işletmeci/gurme Kaya Demirer'den ilk başlarda nefret ettim. Bulmuş gariban şef Ünal'ı, bindirdikçe bindiriyordu. Restoran sahiplerinin isteği üzerine işleri yoluna koymak için "danışman" olarak mutfağa girdi ama şef ile garsona saatler boyunca "kabir azabı" çektirdi. Hele tezgaha poposunu dayayıp, şefin yemek tabaklarını çöp tenekesine fırlatışı yok muydu?.. Bu "şiddetli" giriş eminim benim gibi pek çok izleyicinin burnunu ekrana yapıştırdı. Diğerleri gibi ben de "Dur bakalım, Şef Ünal, Kaya Bey'in kafasını ne zaman makarna tenceresinin içine sokacak?" beklentisiyle koltuğuma iyice yerleştim. Ama ilerleyen dakikalarda tüm bu düşüncelerimden dolayı utandım. Kaya Demirer yılların tecrübesi ve insanüstü iletişim/ikna yeteneği ile hem Şef Ünal'ı hem de ekran başındakileri kendisine hayran bırakıp, restoranı dört günde "lezzet sığınağı" haline getirdi. Format güzel, Kaya Demirer ise böyle bir televizyon şovu için harika bir seçim. Tek handikap, biz Türkler'in "dışarıda yemek yeme" alışkanlığının fazla gelişkin olmaması. Yarışma özellikle İngiltere ve ABD'de büyük ilgi gördü. Nedeni açık: Bu iki ülkenin de mutfağı yok. İnsanlar ya dışarıda yiyor ya da dışarıdan evlerine yemek sipariş ediyorlar. Hatta Londra'da pek çok evde mutfak bulunmadığını biliyorum. Ama bizde bir restoranın işleyişi kaç kişiyi ilgilendirir, bilmem... Türk televizyonları bu konuda bir "Çırak" tecrübesi yaşamıştı. Başta ABD olmak üzere dünyayı sallayan yarışma bizde tutmamıştı. Çünkü biz ticareti yıllar önce azınlıklara "devreden" bir millettik. Amerika'da ise devletten önce "şirket" kurulmuştu... Programın akıbeti ne olur bilemem. Ama bu program sayesinde Kaya Demirer'in gerçekte işlettiği restoranların iyi reyting alacağı kesin... Ha, bu arada unutmadan, Demirer'e naçizane bir tavsiye: Şeflerin damarına o kadar basmasın. Hele ki ellerinde iri sebze bıçakları ya da kocaman kepçeler varken!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA