Ramazan ekranında en çok Sunay Akın'ın tadına doyulmaz iftar öncesi programı "Mahya Işıkları" nı arıyorum. Halen bu tür programları yapmakta olan sevgili dostlarım alınmasınlar ama "Çağdaş Dede Korkut" Sunay Akın'ın heybesinden çıkarıp, çıkarıp önümüze koyduğu o şahane öykülerle orucun o en zor saatleri saniye gibi geliyordu... Peki Sunay Akın bu yıl Ramazan ekranında niye yok? Sanmayın ki ustaya kimse program teklif etmedi. Ettiler. Ama Akın'ın bu yıl "Mahya Işıkları" için zamanı yoktu. Bir kere "Ay" adlı kitabını tamamlaması gerekiyordu. Ekim ayında piyasaya çıkacak olan "Ay", insanlığın Ay'a ayak basma öyküsünü anlatıyor. Bu arada "Mahya Işıkları"nı özleyenlere "teselli" de yok değil. Program, her gün İstanbul için iftar vaktinden hemen önce 10 dakika süreyle Alem FM radyo kanalında yayınlanıyor. Bakın üstat, geçenlerde nasıl harika bir öykü anlattı. Hikaye, Jules Verne'nin ünlü eseri "Ay'a Seyahat" ile ilgili. Şöyle anlatıyor Sunay Akın: "Jules Verne, kitabı 1865 yılında yayınlıyor. Bu kitaptaki kurgu 20 Temmuz 1969'da aynen gerçek oluyor. Apollo 11, Verne'nin kitabında olduğu gibi aynı yerden fırlatılıyor, astronot üç kişi ve mekik aynı yerde dünyaya geri dönüyor... Ünlü Ay'a Seyahat romanında Ramazan ayından bahsedilmektedir! Nasıl mı? Ay'a insan göndermek isteyen Gun Club'ın başkanı Barbicane bir yardım kampanyası başlatır ve dünyadaki 'iyi niyetli' tüm insanlardan para yardımı yapmasını ister. Türkiye de bu kampanyaya tamı tamına 1 milyon 372 bin lira 640 kuruş vererek katılır. Jules Verne, bunu kitabında şöyle açıklar: Türkiye cömert davranmıştı ama, bu konuda kişisel bir ilgi duyuyordu. Çünkü, onun yıllarının akışını, Ramazan ayı orucunu düzenleyen Ay'dır." İşte böyle!.. Bu yıl, insanın Ay'a adım atışının 40. yılı... Ve, insanlığın bu hayali kurmasına temel oluşturan Jules Verne'nin "Ay'a Seyahat" romanında Ramazan ayından, oruçtan söz edilmekte!.. Üstat diyor ki; "Eğer Mahya Işıkları'nı yapsaydım, Ramazan'ın ilk günü Kandilli Rasathanesi'nden canlı yayın yapacak, bu öyküyü anlatacaktım!..." Gelelim bizim fantezi başlığın sırrına: 2010, Türkiye'de "Japon Yılı" olarak kutlanacak. Karşılıklı olarak iki ülkeyi tanıtan pek çok kültür-sanat faaliyeti gerçekleştirilecek. Bu kapsamda Japonya Hükümeti, Sunay Akın'dan Japonya'yı Türk halkına tanıtacak bir belgesel hazırlamasını istemiş. Usta da hemen kolları sıvamış. Siz bu satırları okuduğunuz sırada Sunay Akın, Japonya'da olacak ve kim bilir oradan "Japonlar'ın bile bilmediği" ne öyküler bulup, çıkartacak. Bu ilginç belgesel tamamlandığında, atv'de gösterilecek. O günü nasıl iple çekiyorum, anlatamam...