CMYLMZ adlı müthiş sahne gösterisinin bir benzeri pazar akşamı "Var mısın Yok musun?" stüdyosuna taşınınca, hafta sonunu ekran başında gülmekten mide kramplarıyla tamamladık... Acun, programdan önce aradı. "Abi bu programı kaçırma, hatta mutlaka kaydet. Zira sonradan defalarca izlemek isteyebilirsin" dedi. Fena halde haklıymış... Cem tam bir doğaçlama espri ustası. Keskin zekasını, müthiş gözlem yeteneği ile cilalayıp, akrobatik kelime hareketleri ile beraber mizah tornasından geçirince ortaya göz alıcı bir "eser" çıkıyor. Kim bilir belki de teknoloji ile harmanlanmış, yazılmış, çizilmiş, üstü karalanmış, sonra yeniden yazılmış, tekrar tekrar kurgulanmış filmlerinden aynı keyfi alamamamın nedeni bu "doğaçlamayı" perdede bulamamamdır. Tamam, film ayrı, sahne gösterisi ayrı, kabul ediyorum. Ama Cem, "reaksiyonla pişen" bir sahne adamı. Mizahının kıvama gelmesi için "anında" reaksiyon alması şart. Bu da ancak "sahnede" olabiliyor... Cem akıllı adam vesselam... Agresif bir görüntü çizdiği, sempatisinin solmaya yüz tuttuğu günlerde "Var mısın Yok musun?" fırsatını çok iyi değerlendirdi. Mizah gücünün tartışılmaya başlandığı bir sırada olaya noktayı koydu. Onu ekranda izleyen herkes, kafasındaki soru işaretlerini silip, "Evet, bu adam ülkenin en iyi komedyeni" dedi. Hele tedaviye muhtaç Elif Okur ve ailesine gösterdiği "samimi" hassasiyet, onu izleyicinin gözünde daha da yüceltti. Şahan Gökbakar, İbo Şov'da Gazze'ye "şak" diye 50 bin lira bağışlayınca, Cem bir adım geriye düşmüştü. "Var mısın Yok musun?" sayesinde durumu eşitledi. Acun, programına katıldığı için Cem'e müteşekkirdi. Bence teşekkürler karşılıklı olmalıydı...