Artık spor programlarında "tartışmalı pozisyonlar üzerinde zıplama" dönemi sona eriyor. RTÜK'ün hakemleri korumak adına yaptığı müdahalenin ardından spor programları artık "yeni pozisyonlarını belirlemeye" başladılar. Uzun bir aradan sonra spor programlarında özel haber ve röportaj dönemi başladı. Yani, "habercilik" geri döndü. Geçen hafta çok önemli iki röportaj izledim. Biri, Kanaltürk'te Faik Çetiner'in hazırlayıp yönettiği Bizim Stadyum'daki Tümer Metin röportajıydı. Tümer'in Yunanistan'a gitmeden önce Fenerbahçe için söyledikleri, spor kamuoyunda bomba etkisi yarattı. Bir diğeri ise atv'nin Santra'sında Selçuk Manav'ın Bordeaux takımının "kalesini" fetheden röportajıydı. "Kale" ve "fetih" kelimelerini iş olsun diye kullanmadım. Zira Bordeaux takımı gerçek bir şatoda kalıyordu ve Teknik Direktör Laurent Blanc, Fransız medyasının bile bu kaleye girmesine izin vermiyordu. Spor basınımızın AB ile baş müzakerecisi Selçuk Manav bir kez daha meslektaşlarını atlatmıştı...