HABER bültenlerinde kendilerine polis süsü veren şehir eşkıyalarının bir restoranı basıp, konsomatris kadını saçlarından sürüyerek, otomobillerine götürüşünü eminim benim gibi siz de dehşetle izlemişsinizdir. Görüntüler bana iki diziyi hatırlattı. Kurtlar Vadisi: Pusu'da Muro ve Çeto, kuyumcuda örgütün taşeronu olan adamla konuşurken, polis, dükkanı basıyor. Bizimkiler hiç bozuntuya vermeden, ceplerinden çıkardıkları sıradan kimliklerin bir bölümünü kapatarak, "Organize'deniz, bu adamı alacağız" deyip, polislerin gözü önünde adamı da alıp, kolayca uzaklaşıyorlar. atv'nin dizisi Adanalı'nın ilk bölümünde ise Maraz Ali ve adamları yine polis kılığında bir kumarhaneyi basıp, tüm paraları götürüyorlar. Şimdi "Eşkıyalar dizilerden ilham alıyor" filan deyip de komik duruma düşecek değilim. Ama "polis istismarı" na dizilerde bile bu denli sıkça rastladığımıza göre, durum vahim demektir. Dün bu haberi veren anchorman'ler halkı uyarıp, "Aman ha, polise mutlaka kimlik sorun" dediler. Ben de sevgili polislerimizi uyarmak istiyorum. Aman ha, sade vatandaşın size kimlik sormasını, üniformanıza yapılmış bir aşağılama olarak kabul etmeyin ve bu tür taleplere karşı anlayışlı olun...