Soruyu biz değil, Radyo Televizyon Gazetecileri Derneği'nin çıkarttığı aylık dergi Prime Time soruyor. Başta "Var mısın Yok musun?" olmak üzere şansa dayalı televizyon yarışmalarından kazanılan paraların dinen caiz olup olmadığını ilahiyatçılara ve politikacılara soran dergi, ilahiyatçıların bu konuda ikiye bölünmesine yol açmış. Popüler hocamız Prof. Dr. Zekeriya Beyaz, "Haram değil, sevabı bile var" diyor. Beyaz'a göre yarışmalar insana bilgi sunduğu için sevap. Hocamıza göre burada en önemli ayrıntı, kişinin kaybettiği zaman cebinden bir para çıkmaması. Eğer çıkarsa, bu kumara giriyor çünkü... Beyaz Hoca dinimizde "hediye vermenin" sünnet olduğunu da hatırlatıyor. Diyanet İşleri eski başkanlarından Prof. Dr. Süleyman Ateş ise "İçinde bilgi bulunmayan ve tamamen şansa dayanan yarışmaların kumardan hiç bir farkı yok" diyor. Ateş, içinde bilgi barındırmayan şans yarışmalarının büyük bir zaman kaybına yol açtığını, vaktin boşa harcanmasının ise büyük bir günah olduğunu savunuyor. Dergi, Diyanet İşleri Fetva Kurulu'nun da görüşün almış. Televizyon yarışmalarına olumlu bakan Kurul'un bildirdiği görüşü şöyle: "Burada yapılan eylemle kumar oynamıyorsunuz. Bir ödül var ve ona ulaşmaya çalışıyorsunuz. Para yatırmıyorsunuz ya da bir başkasının kazancını almıyorsunuz. Size bilginizin ve şansınızın karşılığı bir ödül veriliyor. Bu nedenle yarışma programları kumara girmiyor. Dinen bir sakıncası yok." Siyasiler de konuya büyük bir duyarlılık gösteriyorlar. MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, TV yarışmalarının halkı kısa yoldan ve emek harcamadan para kazanmaya yönelttiğini belirterek, "Şans toplumu olmaya başladık" derken, AKP Samsun Milletvekili Suat Kılıç da ekranların kültür ve sanat açısından fukaralaşmasının toplumsal açıdan büyük bir kayıp olduğunu savunuyor. CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce ise Türkiye'de insanların en fazla kumara itildiği dönemin, muhafazakarların iktidar dönemine rast gelmesine dikkat çekerek, "Muhafazakarlar başlarını ellerinin arasına koyup düşünmeli" diyor. Bu konuda ben ne mi düşünüyorum? Geçen hafta açıklanan uluslararası bir rapora göre Türkiye 180 ülkenin yarıştığı (!) yolsuzluklar liginde 64'üncü olmuş! Bence televizyon eğlenceliklerinden önce "dinen" duyarlılık göstermemiz gereken asıl mesele bu olmalı...