HEP söylerim, "Şiir yazandan dünyaya zarar gelmez" diye... Çarşamba gecesi bir şiir sevdalısının, Bedirhan Gökçe'nin TRT'deki "Gecenin Kıyısında" programına konuk olunca, bu fikrim iyice pekişti. Bedirhan, beni ve diğer konuğu Melihat Gülses'i öyle zarif, öyle nahif ağırladı ki, şiir ve şarkıyla arınan ruhlarımız, bir de ev sahibinin kadife iltifatları ile cilalanıp, pırıl pırıl oldu... Malum, "talk show" icat olalı, ekranda gerçek muhabbetin de tadı kaçtı. Bedirhan Gökçe ise "meşk" geleneğinin ekrandaki çağdaş uygulayıcısı. Şiir ile şarkıyı öyle güzel dudak dudağa getiriyor ki, o buse, adeta bir hayat öpücüğü olup, gönüllere konuveriyor. Benim gibi günlük hayatın hayhuyundan bunalanlara çarşamba akşamları "Gecenin Kıyısında" bir-iki tur atmalarını öneriyorum. Ertesi gün insan hayata daha güzel uyanıyor. Eh, elimiz azıcık kalem tuttuğuna göre, Bedirhan'ın programdaki enfes betimlemelerine kendi lisanımızca nazirede bulunalım: Yorgun yüreğimi eyledim bir akşam vakti Gecenin Kıyısı'na kurulmuş Bedir Han'da Bir Gülses'e bandım ruhumu, bir Gökçe avaza Şarkılar yastık oldu, mısralar sedir Han'da...