Popstar Alaturka'da yarışmacı İhsan'ı büyük bir keyif ve aynı zamanda "gururla" izliyorum. Zira daha ilk programın ardından bu sütunlarda "İhsan tamamdır" diye yazmıştım. Nitekim bu hafta yine 40 tam puana erişti. Bu genç tam bir Türk Sanat Müziği Ses Sanatçısı adayı. Zira ben bu müzik koluyla ilgilenenlerin sadece iyi şarkı söylemelerini yeterli bulmuyorum. Beyefendi/hanımefendi olacaklar, çevrelerine nezaket kuralları içinde davranacaklar, zarif ve kibar olacaklar, Türkçe'yi iyi kullanacaklar, kıyafetlerine, hal, hareket ve tavırlarına dikkat edecekler, ustalarına saygı duyacaklar, Türk Sanat Müziği'nin "sanat" kısmını asla ihmal etmeyecekler. İhsan'da bu özelliklerin büyük bir çoğunluğu mevcut. İlk başlarda sempatiyle izlediğim "pavyonun masum kızı" Mehtap'ta ise biraz sahte ve yapmacık tavırlar görmeye başladım. Jüri üyesi Ebru Gündeş de aynı kokuyu almış olmalı ki, "İnşallah göründüğün kadar saf ve doğalsındır" diyerek kinayeli bir eleştiri getirdi. Mehtap belli ki "safa yatmanın" sempati ve SMS getirdiğini keşfetmiş. Bu arada Bülent Ersoy'un yarışmacı isimlerini hatırlamak için not almasında fayda görüyorum. Örneğin, gençlerin isimlerini anarken, adını söylemek yerine "Şu leopar desenli kız" demesi ekranda hiç de şık durmuyor. Yarışma başlayalı kaç hafta oldu. Bu çocuklar en azından isimlerinin ezberlenmesini hak etmiyorlar mı? Hele ki yarışmacıların "bir mısracık" sözü unuttukları için fena halde azar işittikleri bir yarışmada...