Mumlu mühür kırmak, yıllardır sosyal hayatımızın vazgeçilmez ritüellerinden biridir. Eskiden önemli davetiyeler mum eritilerek kapatılır, üzerine de davet eden kişinin ya da kuruluşun mührü basılırdı. Mumdan mührü kırıp, açmak başlı başına bir ayrıcalıktı. Bu adet bugün sadece Geleneksel Kırkpınar Şenlikleri'nin davetiyelerinde yaşatılıyor. Belediye, elektrik kurumu ya da savcılık mührü kırmak da ata sporlarımız arasındadır ama bunu kimseye tavsiye etmiyoruz tabii... Son dönemde mühür kırma adetlerimiz, "Var mısın Yok musun?" yarışması ile zenginleşti. İpi ucundan kavramak, yukarı doğru çekiştirmek, üzerindeki kırmızı mumdan mührün "çat" diye kırılması, kutunun üzerine savrulan mum parçalarını elle süpürmek herkesin rüyalarını süslüyor. Ben ünlü mağazaların yöneticilerinin yerinde olsam, bu tekniği armağan kutularında uygulardım. Hediyeyi alan kişi için kutuyu açmak ne kadar heyecan verici olurdu düşünsenize...